Sarı Saçlı Mavi Gözlü Dev

Print
Haber Tarihi : 25.09.2023 20:13
FaceBook paylaş Twitter paylaş Google paylaş Yahoo paylaş MSN paylaş Hotmail paylaş Delicious paylaş Digg paylaş

Yazar-Siyasetçi Melek KELEŞ'in kaleminden


Sarı Saçlı Mavi Gözlü Dev

Değerli  okurlarım,


Bu yazımda Cumhuriyetimizin kurucusu Başkomutanımız   Mustafa Kemal ATATÜRK’ ü   yazmak istedim,  gerekirse her yazımda onu yazacağım, her konuşmamda onu anacağım.


‘Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir’.


Mustafa Kemal ATATÜRK


Bir Kızılderili atasözü der ki: "Benim hayatımı yargılamadan önce benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan geç. Benim takıldığım taşlara takıl, yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi, ancak o zaman beni yargılayabilirsin."


Gurur duymak, şerefli bir maziyi bize hediye ettiği için minnettar olmak yerine, türlü iftira ve yalanlarla Mustafa Kemal ATATÜRK’ ü itibarsızlaştırmaya çalışan lağım zihniyetini   kınayarak yazıma başlamak istedim. Beyinlerinin olmadığını bilerek ısrarla tekrar ediyorum, ATA’ mızın adını kirletmeye yada silmeye kimsenin gücü bugüne kadar   yetmedi, yetmeyecek. Bu konu tartışmaya ve yoruma kesinlikle kapalıdır. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ ü hep güzel duygularla tanıdım, çocuklarıma da aynı şekilde tanıttım, her zaman da o güzel duygularla saygı, sevgi  ve minnetle anacağım.


İlkokulda ki ilk hayat bilgisi dersimizde mısır tarlalarında kargaları kovalayan, elinde sopası sarı saçlı bir çocuk resmedilmişti. Okumayı yeni öğrenmiştim ve o çocuğun aslında kim olduğunu anlayamamıştım. Okuma parçası kargalardan mısır tarlalarını korumaya çalışan sarı saçlı, mavi gözlü   Mustafa  adında bir çocuğu anlatıyordu, benim için bir masal kahramanıydı, aslında Mustafa   kimdi? Bilmiyordum.   Öğretmenimizle konuyu tartıştığımız zaman bize o çocuğun Mustafa Kemal ATATÜRK olduğunu söyleyince çok şaşırmıştım. Çünkü,  Mustafa Kemal ‘ i çocuk olarak hiç dinlememiştim dedem den, o dedemin nazarında Kemal Paşa idi, vatansever, disiplinli ve korkusuz komutandı, bize de hep savaş anılarını anlatmıştı ve ben böyle büyük bir komutanı çocuk olarak hiç düşünmemiştim. Oysa ki o da bir zamanlar çocuktu ve tüm davranışları gelecekte  vatanın kurtarıcısı olacağının işaretiydi aslında. Büyük bir heyecanla  defalarca o sayfayı okumuştum.  Çocuk kalbimde, Zübeyde hn. ne şanslı bir anneydi, Ali Rıza Bey ne şanslı bir babaydı, Makbule ne şanslı bir kız kardeşti  ve biz ne şanslı bir millettik.

Dedem İstiklal gazisi idi, aynı disiplini evimizde de devam ettiren, her yemek sonrası savaş anılarını anlatan, her şeyin kıymetini bilen, çalışkan ve adaletliydi.  Ben Kemal Paşayı önce ondan öğrendim,  cephede yaşadıklarını ondan dinledim. At sırtında, sıcak, soğuk, yağmur, kar demeden, kelle koltukta anılarını dinledim. Bugünün şartlarında klimalı otobüslerde bile yolculuk yapmaktan imtina edenlerin, binlerce km yolu at üstünde gidenleri  eleştirmesi, iftira atması, hakaret etmesi   yeteri kadar haddini aştı . Liselerin mezun veremediği yıllardan, Atasını tanımadığı yalanı ile yaptığı edepsizliği meşrulaştırmaya çalışan ahlak yoksunlarının olduğu yıllara geldik. Islah olurlar mı? Zannetmiyorum. 30 yaşında savaş kazanan bir komutana, bir baltaya sap olamamış kimliksizlerin ne cüretle dil uzatabildiğini anlamakta da ayrıca zorlanıyorum. Dolayısı ile cahilin, mafyanın ve hırsızların kol gezdiği bir toplumda, ıslah kelimesinin yeterli bir tarif olmadığı kanaatindeyim.


Sonuç olarak, bir süre yazılarımda hep Mustafa Kemal ATATÜRK’ ü yazacağım. Dahiliği, komutanlığı, ileri görüşlülüğü, insanlığı, devlet adamlığı ve daha bir çok özelliği ile ATA mızı anlatacağım. Onu anmak bile kavurucu sıcakta esen meltem rüzgarları   gibi, özgürlüğün dayanılmaz huzuru ve güvenini hissettiriyor. Ve ben, sarı saçlı, mavi gözlü Dev’ in yolunda olmanın haklı gururunu ile buradayım, susmayacağım.

Bu vesile ile, kartopu gibi büyüyerek tek bir ses olmak, ona olan sevgimizi, bize hediye ettiği Cumhuriyetimizin 100. Yılında en yüksek perdeden haykırmak için, ATATÜRK ile ilgili tüm güzel duygularınızı, büyüklerinizden dinlediğiniz anılarınızı, aşağıda bulunan mail adresime göndererek bizlerle paylaşmanızdan mutluluk duyacağız.


melekkeles.haberkulis@gmail.com

 

Saygı ve sevgilerimle

Melek KELEŞ

ANASAYFA |GÜNDEM |BÖLGESEL |SİYASET |EKONOMİ |SPOR |DÜNYA |SAĞLIK |TEKNOLOJİ |KULİSVAR |BİLİM-EĞİTİM |KÜLTÜR SANAT |MAGAZİN
GİRİŞ SAYFAM YAP| |RSS ÖZET AKIŞI|İLETİŞİM|KÜNYE
Turkuaznet İnternet ve Bilişim Hizmetleri Tarafından Geliştirilmiştir. Tüm hakları saklıdır.