Karlar Onlara Kefen Oldu
PrintHaber Tarihi : 13.01.2023 14:18
Yazar-Siyasetçi Melek KELEŞ'in kaleminden
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
...
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık.
Arif Nihat Asya
Tarih 22 aralık 1914, siyahtan daha siyah, soğuktan da soğuk,  SARIKAMIŞ’ ta Allahuekber dağlarında  90.000 askerimizin şahadet şerbetini içtikleri o kederli gün.  Üzerinden geçen 108 yıla rağmen hala vatani görevlerine  devam eden, acılarının taptaze olduğu yiğitler ordusunun Destan yazdığı yer. 
Dört bir yanı düşman işgaline uğramış, hainlerin sisli pusularda fırsat kolladığı, toprağın kanla yoğrulup vatan olduğu, kahramanlık, acı ve gözyaşının sel olduğu zamanlar. 
"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır." Sözünün dile geldiği zamanlar.
SARIKAMIŞ harekatı yüreklerdeki hem yangın hem de buzdur.  Vatana adanmışlığın, ölüme gülerek uyumanın  vücut bulmuş destanıdır.
‘Karlar onlara kefen oldu’ sözünün  söylendiği yerdir  Sarıkamış.  Tarihci yazarımız Prof. Dr. Tuncay ÖĞÜN ün,  SARIKAMIŞ HAREKATI  kitabında bu sözün neden söylendiği açıkça anlatılıyor. Öyle şeyler yazıyor ki, gerçek olabileceğine inanamıyorsunuz.   
Kıymetli Hocamız  ile iki yıl önce Sarıkamış şehitlerini anma gecesinde tesadüfen karşılaşmıştık, dedesinin anılarını anlattığı konuşmasını tamamladığında böyle bir ecdadın evlatları olduğumuzdan gurur duyarken, o günleri sanki ruhumuzda hissetmiştik. 
Öyle ki, Tuncay Hoca şehitlerimizin defin işlemleri şöyle anlatıyordu Rus askerlerinin civar köylerden 300 kişilik ekipler oluşturarak  şehitleri ormanlık alanlardan ve dağlardan topladıklarını, İslami usullere göre defin işlemlerinin yapılabilmesi için her ekibin yanına köy imamları gönderdiklerini  ve defin işlemlerinin bu şekilde gerçekleştirdiklerini anlatırken sanki o günleri yaşamışçasına sesi titriyordu. Çünkü o defin işlemleri, ecdadımızın şahadet şerbetini içtikleri Aralık ayında değil, tam dört ay sonra Nisan ayıda yapıldığını, sanki hiç şehit olmamışlar gibi dört ay boyunca tüfekleri ellerinde nöbet tutar vaziyette durdukları gerçeği yüreklerimizi parçalamaya yetmişti. Karlar onlara kefen olmuştu, yazlık kıyafetler ile çıktıkları yolun sonunda Cennet diyarına varmışlardı.
Son yıllarda valiliklerimiz ve çeşitli STK ların düzenledikleri Sarıkamış Destanı etkinliklerine binlerce vatandaşımız katılım sağlıyor. Ocak ayının ilk hafta sonu yapılan etkinlikler binlerce kişiyi ecdadına dua dua Sarıkamış yollarına döküyor. O gün yaşananları, o günkü şartlar olmasa da aynı havayı teneffüs ederek anmak,  manevi dünyamızı ısıtıyor.
Bende bu  tarifsiz duyguları kağıda dökerken, düğüm düğüm boğazım, dolu dolu gözlerimle, bu kadar ifade edebildim. Ayrıca bu etkinlikleri gerçekleştiren, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.
Şanlı ecdadım Emanetiniz biz var olduğumuz sürece emin ellerdedir. Kabriniz nur, menziliniz uçmağ olsun.
      Sevgi ve Saygılarımla