Hedefimiz Var Bizim

Print
Haber Tarihi : 11.09.2023 18:37
FaceBook paylaş Twitter paylaş Google paylaş Yahoo paylaş MSN paylaş Hotmail paylaş Delicious paylaş Digg paylaş

Yazar-Siyasetçi Melek KELEŞ'in kaleminden


Hedefimiz Var Bizim
Değerli  okurlarım,

Uzun bir tatilin ardından yeni sezonda  umutlarımızı, kaygılarımızı, dileklerimizi  ve eleştirilerimizi paylaşacağımız bu platform da, sizlerden gelen  yorumlar ve öneriler,  daha etkili ve faydalı paylaşımlar yapmamıza vesile olacaktır, değerli katkılarınız için şimdiden teşekkür ediyoruz. 

Sezonun ilk  yazısını  uygarlığa giden yolda, olmazsa olmazımız olan eğitim sistemimiz ile ilgili yazmak istedim. Bu vesile ile tüm öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve velilerimize başarılar diliyorum. 

  Yıllardır olduğu gibi,  eğitim öğretim yılının başlangıcında okul heyecanı doruktayken  yapboz tahtasına dönen  eğitim sistemimizin makus talihini değiştirecek talih kuşunu beklemek, bu eğitim sisteminin  yöneticiler tarafından düzeltileceğini beklemekten daha gerçek  görünüyor. Öyle ki aralarında üç yaş olan üç çocuğumun da farklı sistemlerde eğitim görmesi  ve hala bu saçma yapboz kabusunun devam ediyor olması doğal olarak beni böyle düşündürüyor.
     
Aslında eğitimin eskisi yenisi değil, kalıcı olması ve tüm öğrencilere hitap edebiliyor olması dikkate alınarak bir sistem oluşturulmalı ve geliştirilmelidir. Çocuklar kazandıkları yetenekleri ve bilgileri ile gelecekteki yaşamlarını  dizayn edebiliyorlarsa, gidilen yol doğdurur ve radikal değişiklikler gerekmez. Oysa ki bizim zaten harika bir eğitim sistemimiz vardı, o temeller üzerine gelişen teknoloji eklenmiş olsaydı bugün başka konulardan bahsediyor olurduk. Bahsettiğim sistem  1940 yılında başlayan ve 1954 yılına kadar devam eden ‘köy Enstitüleri’ modeli. Hala bu sistemin başarılarından  söz ediliyorsa, yöneticilerin yeni bir keşif yapması değil, ellerindeki verileri değerlendirmeleri yeterli olacaktır. Bu sistemi biraz açıklayacak olursak etkisinin günümüze kadar gelmesinin bir tesadüf olmadığı görüyoruz. 

Ülkemizde geliştirilen bu sistem, köylerdeki eğitim düzeyini yükseltmeyi amaçlayan eğitim reformunun bir parçası olarak kurulmuş. Köylerdeki çocukların eğitilmesi, yetişkinlerin tarım ve zanaat becerilerinin geliştirilmesi ve toplumun genel olarak kalkınmasına katkı sağlama amacı taşıyordu. Öğrenciler hem akademik eğitim alıyorlar hem de tarım, hayvancılık, zanaat, sağlık ve sosyal bilimler gibi pratik beceriler kazanıyorlardı. Öğrenciler, köylerde öğretmenlik yapmaya ve toplumlarının kalkınmasına katkı sağlamaya hazırlanıyorlardı. Yani eğitimin bir amacı vardı ve bu amaca da ulaşılıyordu. 1954 yılında uygulamasına son verilen bu sistemin benzeri yıllar sonra ABD de Montessori modeli eğitim sistemi olarak yeniden hayat buldu. Aslında Montessori modeli 1900 lü yılların başında İtalyan bir doktor tarafında çocuklar üzerinde yapılan bir çalışma sonucu oluşturulmuştu,  fakat bu eğitim modeli de 1914 yılında,  bizim Köy Enstitülerini akıbetine uğrayarak kapatılmıştı. Ne tesadüfdür ki 1958 yılında yani köy enstitülerinin kapatılmasından 4 yıl sonra, ABD de Montessori modeli eğitim veren okullar açılmaya başlamış ve çok yaygınlaşmıştır. 2000 li yıllar dan sonra bizim ülkemizde de, çok pahalı olan özel okullarda bu sistem  uygulanmaya başlandı.  Fakat bu özelin özeli okulların  haricinde eğitim alan çocuklar, sürekli değişen bu  sistemde pinpon topu gibi savrulup giderken, yapılan  sınavlarda ki  sonuçlar, sistemin başarılı olup olmadığının en güzel cevabı aslında. 

Sayın Bakan'ın eğitimle ilgili yaptığı düzenlemeler, bakın bende değişiklik yapabiliyorum dan öteye geçemeyecek amatörce bir düzenleme ve bu sistemde asla muhasır medeniyet hayali kurma şansımız olamaz. En kısa sürede eğitim sistemimizin herkese eşit şartlarda ve disiplinli bir hale getirilerek düzeltilmesi en büyük temennimdir.  Başarıya giden yolda istikrar esastır  ve zararın neresinden dönülürse kardır.

Eğitim öğretimle ilgili eleştirilerimi yapmak,  başarılı sonuçlar alınan eğitim sistemlerine kendimce dikkat çekmek istedim, umutlarımızı kaybetmeden, ‘Hedefimiz, yükselmek, ileri gitmektir’ şiarı ile,  bu cennet vatanın evladı olmanın sorumluluğu hepimizin omuzlarındadır. 

Sevgi ve Saygılarımla

Melek KELEŞ




ANASAYFA |GÜNDEM |BÖLGESEL |SİYASET |EKONOMİ |SPOR |DÜNYA |SAĞLIK |TEKNOLOJİ |KULİSVAR |BİLİM-EĞİTİM |KÜLTÜR SANAT |MAGAZİN
GİRİŞ SAYFAM YAP| |RSS ÖZET AKIŞI|İLETİŞİM|KÜNYE
Turkuaznet İnternet ve Bilişim Hizmetleri Tarafından Geliştirilmiştir. Tüm hakları saklıdır.