Demokrasinin Işığında Geçmişin Kara Lekesi
PrintHaber Tarihi : 12.09.2023 09:53
Yazar İlker Çelik'in kaleminden
Demokrasi, insanların eşit haklara sahip olduğu, özgürce ifade edebildiği ve sivil iradenin üstün olduğu bir toplumun temel taşıdır. Ancak tarih boyunca, birçok ülke antidemokratik olaylarla sarsılmıştır. Türkiye de bu konuda istisna değildir. Türkiye'nin kara lekesi olarak kabul edilen 12 Eylül 1980 askeri darbesi, demokrasiye yönelik büyük bir tehditti.
Bu darbe, demokratik süreçlere müdahale ederek siyasi istikrarsızlığa ve insan haklarının ihlaline yol açtı. Ancak bu olaylar bize demokrasiyi koruma ve güçlendirme görevini hatırlatmalıdır. Demokrasinin değeri, onu kaybettikten sonra daha iyi anlaşılır. Bu nedenle, tarih boyunca yaşanan antidemokratik olayları incelemek ve hatalardan ders çıkarmak, demokratik değerlere bağlılığımızı gösterir.
12 Eylül'ün yanı sıra Türkiye'de 27 Mayıs 1960 darbesi, 12 Mart 1971 askeri müdahalesi ve 28 Şubat 1997 post modern darbe girişimi gibi olaylar da demokrasiye müdahale örnekleridir. Bu dönemler, sivil iradenin gasp edilmesi, ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve insan haklarının çiğnenmesiyle karakterizedir.
Ancak bu karanlık tarih, demokrasiyi daha da önemli kılar. Bu olaylar, demokrasinin kırılgan olduğunu ve sürekli olarak savunulması gerektiğini gösterir. İnsanlar olarak, demokratik değerlere saygı göstermek, çeşitliliği kucaklamak ve insan haklarını korumak için elimizi taşın altına koymalıyız.
Demokrasinin güzellikleri, sadece o özgürlüğü kaybettikten sonra daha iyi anlaşılır. Bu nedenle geçmişte yaşanan antidemokratik olayları hatırlamalı, hatalardan ders çıkarmalı ve demokratik değerleri koruma yolunda birlikte çalışmalıyız. Unutmayalım ki demokrasi, sadece siyasi bir sistem değil, aynı zamanda özgürlük, adalet ve insan hakları için bir temeldir. Geleceğimizi aydınlatmak için demokrasiyi koruyarak, geçmişteki kara lekeleri temizlemeye devam etmeliyiz.
