Pişmansan, kulüp sizin yüzünüzden önemli bir ekonomik kayıp yaşamışsa, sorarım size sayın Ağaoğlu bunun faturasını kim ödemeli?
Hesap kime kesilmeli?
Hatırlayınız Muharrem Usta dönemiydi…
Usta, gönderecek olduğu oyuncuların sözleşmeleri devam etmesine rağmen oyuncularla hiç görüşülmeden sözleşmelerini feshedince sözleşmeleri feshedilen oyuncular kulüpten yüklüce tazminat almışlardı. Yani Usta kendi egosu ve iş bilmezliği yüzünden kulübü zarara uğratmıştı…
Bundan dolayı da Usta’dan sonra gelen yönetim kurulu Usta’ya 40 milyonluk fatura çıkarmıştı.
Kendisine 40 milyonluk ödeme çıkartılan Usta, böylelikle kulüpten alacağı parayı da alamamıştı.
Buradan nereye varacağım…
O dönem Trabzonspor için 23 milyon Euro büyük bir rakamdı.
Akıllı olan ve cesurca hareket eden bir yönetim kurulu gelen 23 milyon euroluk teklif karşısında bir dakika tereddüt etmeden bunu kabul ederdi.
Ama yapamadı şampiyon başkan Ağaoğlu!
Şimdi şampiyon başkan Ağaoğlu! kalkmış ‘Abdulkadir Ömür’e 23 milyon Euro verdiler ama vermedim şimdi ise pişmanım diyor.’
Şampiyon başkan has güzel diyorsun da sonuç ne?
Ne anlatmak istiyorsun?
Sonuç günah çıkartmaksa, duygusala bağlamana gerek yok!
Sonuç ‘kulübü o paradan mahrum ettim bu işin vebali benimdir faturayı ben ödemeliyim’ diyorsan…
Biz de sana deriz ki şampiyon başkana yakışan da budur!
Şampiyon başkan sizin bu söyleminize Emicem ne diyor acaba?
Mutlaka Emicem’in vardır bir söyleyeceği…
Emicem’in ne söyleyeceğini herkes gibi ben de merak ediyorum!
Emeğine, eline yüreğine sağlık Ergin Keleş…
Güzel bir eser sundun futbol dünyası için hepimize….
Trabzonspor’un alt yapısında yetişip A Takım’a kadar yükselen Ergin Keleş “Nasıl Yıldız Olunmaz” adlı bir kitap çıkardı.
Kitabın içeriğinde futbol dünyası ile ilgili ne ararsanız var?
Ergin Keleş kitabında kendisinin futbolculuk yaşamı boyunca yaptığı hataları, yanlışları açık yüreklilikle kaleme alarak, futbola yeni başlayan veya başlayıp henüz yolun başında olanlara adeta yazdıklarıyla ışık tutup yol göstermeye çalışmış.
Bana göre futbolun içerisinde olan futbolcular, yöneticiler, antrenörler, teknik direktörler, taraftarlar, daha doğrusu futbolun bütün paydaşları herkesin okuması gerektiği bir eser yaratmış Ergin Keleş..
Zira kitabın ön sözünde Keleş şuna vurgu yapıyor, “İstediğim şey, futbolcu olma hayali kuran genç kardeşlerime ve çocuklarının futbolcu olmasını isteyen anne-babalara bu ülkenin futbol ikliminde nelerle karşılaşabileceklerini anlatmaktı”
Kitap için fazla söze hacet var mı?
Keleş’i tebrik ediyor ve kutluyorum.
Yapılacak transferler konusunda yönetim kurulu çok eleştiri alıyor!
Neymiş efendim kimi, kimleri transfer edeceklerini kamuoyu, dolayısıyla taraftarlarla paylaşmıyorlarmış!
Öncelikle yönetim kurulu transfer konusunda doğru yol izleyip doğru adım atıyor.
Kimse kusura kalmasın futbolcu ismi zikredilmediği için.
Sonra nasıl zikretsinler ki?
Transfer edilecek oyuncunun ismi duyulunca fiyatı bir iken üç-beş oluyor.
Bunun örneğini daha önce yaşamadı mı Trabzonspor?
Ahmet Ağaoğlu, Diabete’yi 500 bin euroya alacakken, 1 milyon 300 bin euro vererek almadı mı?
Karagümrük Başkanı Süleyman Hurma, Diabate için devreye girmemiş olsaydı Ağaoğlu, Diabate’ye bu kadar para öder miydi?
Arada bir anda 800 bin eurluk fark olur muydu!
O nedenle diyorum ki yönetim kurulu transfer konusunda en güzelini en doğrusunu yapıyor!
Nihayet olması gereken yere gelebildi.
Gelmesi de gerekirdi.
Zira çoktan hak etmişti.
Net yazıyorum Murat Taşkın ismi gazetecilikte genel anlamda her zaman vardır. Bunun yanında Trabzon spor basını için çok şey ifade eder.
Spor basınının bir yere gelmesi için verdiği mücadele takdire şayandır.
TSYD Trabzon Şubesi’ni geliştirip, büyütüp ayakta tutup yaşatmak için ne zorluklar yaşadığını ne mücadeleler verdiğini ne çileler çektiğini öyle zannediyorum ki bırakın Trabzon basınını Türkiye Spor Yazarlar Derneği Genel Merkezi’nde de bilmeyen yoktur.
Taşkın, genel merkez yönetiminde Asbaşkan olmuş.
Kendisini kutluyor tebrik ediyoruz.
Taşkın’ın Asbaşkanlık görevine getirilmesiyle Trabzon spor basanının Türkiye genelinde dolayısıyla genel merkezde çok daha güçlü olacağı muhakkaktır.
Taşkın ile birlikte TSYD’de yeni bir dönem başlıyor, başlamaktadır.
Trabzon TSYD’si için de güzel şeylerin olacağının habercisidir Taşkın’ın Asbaşkan olması!
Hayırlı uğurlu olsun, başarılar diliyoruz sevgili Murat Taşkın’a…
Abdülkadir Ömür verdiği röportajda, hayalleri olduğunu, şampiyonluk yaşadığını, şimdi ise hayali olan Avrupa hayallerini gerçekleştirmek istediğini söylemiş.
Eğer ki Ömür’ün talibi var ise ki Milan’ın istediği söyleniyor… Ne kadar doğruysa, bu saatten sonra yönetim kurulu hiç düşünmeden Abdülkadir’e transferi için izin verilmelidir.
Ama öyle ama böyle…
Ama zaman zaman kötü oynadı.
Ama zaman zaman iyi oynadı.
Ama zaman zaman futbolunda zirve yaptı.
Ama zaman zaman da dip yaptı.
Ama zaman zaman sakatlık yaşadı.
Ama zaman zaman yaşadığı sakatlıktan dolayı güçsüz, kuvvetsiz kaldı.
Ama bir realite var o da Abdülkadir’in hayali olan Avrupa’da top oynamayı istemesidir.
Bizlerin de temennisi Ömür kardeşimizin Avrupa’ya açılıp orada başarılı olmasıdır.
Orada göğsümüzü kabartmasıdır.
Orada Trabzon’u ve Türkiye’yi iyi temsil etmesidir.
Başka ne isteyebiliriz ki Ömür kardeşimizden?
EVET BAŞARI İÇİN DEVAMLILIK ŞART
Zaman zaman Yener Durmuşoğlu’nun sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarından ilgimizi, dikkatimizi çeken yazılarını hesabından alıp sizlerle paylaşıyorum...
Şimdi sizlerle paylaşacağım yazısında da güzel bir tespit yapmış sevgili Yener Durmuşoğlu.
İşte Durmuşoğlu’nun yaptığı paylaşım…
“31 Mayıs’ın bitip Haziran’ın girmesiyle beraber Türkiye’de amatörden profesyonele, alt yapılardan üst yapılara kadar antrenör, teknik direktör kıyımları başladı.
Sporun hangi dalı olursa olsun başarılı olmak için mesele Antröner (hoca) değiştirmek değildir.
Bilgisi, birikimi, karakteri, adaleti, heyecanı ve öğrenmeye çalışmaya, gelişmeye açık olan Antrenörü (Hocayı) seçip onunla uzun yıllar çalışabilmektir.
Sporda her anlamda devamlılık esastır.
Yap-bozlarla hiçbir yere varamazsın, kendini tatmin eder zaman kaybı yaşar olduğun yerde sayarsın.”
Yener kardeşimizin yazdığı gibi başarıyı yakalamak istiyorsanız aslolan “Devamlılıktır”
Bunu yaptığınız takdirde başarı sizler için kaçınılmaz olur.
HİÇ Mİ VİCDAN YAPMADINIZ
Bu yaptığınız Allah’a reva mı?
Hiç mi vicdanınız sızlamadı, bu zammı yaparken.
Hem de bu zamanda!
Kalkmışsınız suya yüzde 47 zam yapıyorsunuz.
İnsanda biraz sıkılma, utanma olur?
İnsanlar alım gücünü kaybetmiş!
İnsanlar işinin, aşının peşindeyken.
İnsanlar bir dilim ekmeğe muhtaçken.
İnsanlar kendileri için en önemli gıda maddelerini nasıl temin ederimin derdindeyken.
İnsanlar bir çorba kaynatmanın uğraşı içerisindeyken.
Doğalgaza elektriğe yapılan zamlara değinmek bile istemiyorum!
Yahu bu su… su…
Bir anda yüzde 47’lik zam neyin nesi?
Hani suya zam yapılmadığından dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu ile gurur duyuyordunuz!
Zorluoğlu’nu yere-göğe sığdıramıyordunuz!
Ne oldu?
Merak ediyorum suya yapılan bu zam için şimdi ne diyeceksiniz?
Bir laf vardır “Gelen vuruyor giden vuruyor” diye..
Vatandaşın durumu aynen bu sözdeki gibi bir hal almış!
Allah yar ve yardımcımız olsun, demekten başka yapacak bir şeyimiz yok.
