Turkcell'den İlginç WhatsApp Değerlendirmesi
PrintHaber Tarihi : 13.05.2021 19:31
Turkcell'den WhatsApp değerlendirmesi: Oyalıyorlar, yavaş yavaş yapacaklar!
Verinin dünyanın geleceğine yön verdiğini ve bugün ülkelerin veriye sahip olabilmek için yarıştığını söyleyen Turkcell Dijital Servislerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ataç Tansuğ, “Önümüzdeki dönemde ülkeler verileriyle var olabilecekler. Verisi olmayan ve bu veriyi işleyemeyen ülkeler ileriye gidemeyecek” diye konuştu.
Kişisel veri ve siber güvenliğin yanısıra Turkcell’in yerli ve milli imkanlarla ürettiği yeni teknolojilerin paylaşıldığı online toplantıda konuşan Tansuğ, WhatsApp’ın yeni kullanıcı sözleşmesine işaret ederek, “2016’dan itibaren küresel çapta ürünler sunma hedefiyle yola çıktık. BiP, Yaani gibi ürünleri kullanan ülkelerin verileri orada kalacak. Biz ülkelerin istekleri doğrultusunda kendi verilerini ülkelerinde bırakmayı hedefliyoruz. Turkcell olarak bizim prensibimiz, Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalsın derken iş birliği yaptığımız ülkelere de verilerini kendi sınırlarında tutacak alt yapılar ve sistemler sunmak. Ülkelerin verilerini Türkiye’ye getirme şartı dayatmıyoruz. Veriyi kullanmakla ilgili çalışmalarımızı diğer uygulamalar gibi konumlandırmıyoruz” dedi.
“WHATSAPP’IN DAYATMASINDAN ÖNCE BAŞLADIK”
Turkcell Dijital Servislerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ataç Tansuğ, WhatsApp’ın yeni kullanıcı sözleşmesi tartışmaları öncesi ve sonrasında BiP uygulaması başta olmak üzere Turkcell’in servislerinde attıkları adımları şöyle özetledi:
- Düne kadar BiP, fizy, TV+, lifebox gibi ürünler Turkcell’in bir servisiydi. Bu servislerin gizlilik politikaları da Turkcell’e göre düzenleniyordu. Ancak geçtiğimiz sene Temmuz’da dört servisimizi de ayrı birer şirket olarak konumlandırdık. Şirket sahipliklerini ve gizlilik politikalarını kendi müşterilerine uygun şekilde güncelledik. Bu yolculuğa Whatsapp’ın politika dayatmasıyla değil daha geçtiğimiz sene başlamıştık.
- WhatsApp Ocak ayında kullanıcı sözleşmesine dair güncellemelerle gündeme geldi. Kullanıcılardan, kişisel veri güvenliğine dair yeni sözleşmesini kabul etmeleri istendi. Sözleşmeyi kabul etmeyenlerin 15 Mayıs itibarıyla uygulamayı kullanamayacağı bildirildi. Bu durum Türkiye ve dünyada büyük tepkiyle karşılandı. Bu değişiklikle, kullanıcı verilerinin üçüncü şirketlerle paylaşılacağı bilgisi ortaya çıktı. Bir diğer sorun da bu sözleşmeyi AB ve ABD gibi ülkelerde değil Türkiye gibi ülkelerde zorunlu hale getirmesiydi. Bu daha büyük tepki çekti. Kullanıcılar alternatif uygulamalara yöneldi ve dijital göç oldu. Bu tepkiler üzerine Whatsapp, ‘kendimizi doğru ifade etmek istiyoruz’ açıklamasıyla süreci 15 Mayıs’a erteledi.
15 MAYIS’TAN SONRA NE OLACAK?
- 15 Mayıs’tan sonra sözleşmeyi kabul eden kullanıcılar hesaplarını kullanmaya devam edecek, izin vermeyen kullanıcıların ise hesapları ağustos ayında silinecek ve kullanılamayacak bilgisi verilmişti. Son bir haftada ise önümüzdeki günlerde bu politikayı hatırlatıcı ekranlarla kullanıcılara sunacaklarını söylediler. Kabul etmeyenler bir süre daha uygulamayı sınırlı da olsa kullanmaya devam edecek. Örneğin kullanıcılar gelen çağrıları alacak ama çağrı yapamayacak, mesaj alacak ama mesajlara cevap veremeyecek gibi yöntemlerle sınırlanacak.
“YAVAŞ YAVAŞ YAPACAKLAR”
- Göründüğü üzere Ocak’tan bu yana WhatsApp bu konudaki duruşunu sık sık değiştirdi, bu yarın da değişebilir. Yoğun tepkiler karşısında oyalama taktiği uyguluyorlar. Farklı dönemlerde farklı kesim ve gruplara yönelerek insanların verilerini daha sessiz bir şekilde almaya ve diğer şirketlerle paylaşmaya başlayacaklar. Uygulamayı yavaş yavaş, hissettirmeden, toplu bir şekilde tepkiye maruz kalmadan yapacaklar. AB’de bu dayatmayı AB regülasyonlarından dolayı yapamıyorlar. Regülasyonlar KVKK ile Türkiye’de de mevcut. Ancak yasalara uyma konusunda sorun var. Özetle WhatsApp’ın diğer ülkelerde değil de bizim gibi ülkelerdeki bu tip uygulamaları son derece ayrımcı bir tutum.
