Millet sokak değil sandık konuşulsun istiyor

Print
Haber Tarihi : 06.01.2022 11:21
FaceBook paylaş Twitter paylaş Google paylaş Yahoo paylaş MSN paylaş Hotmail paylaş Delicious paylaş Digg paylaş

Cumhurbaşkanı’nın ‘Millet sokağa dökülenin dersini verir’ çıkışıyla bir sokak gündemi oluştu.

Millet sokak değil sandık konuşulsun istiyor

Erdoğan’ın “Utanmadan sıkılmadan sokaklara döküleceklermiş. Cumhur İttifakı olarak hepinizi önümüze katar, gideceğiniz yere kadar kovalarız” sözleri siyasette sokak tartışması başlattı. Muhalefet, bu çıkış karşısında ortak tavır aldı. Liderler “Sokağa çıkılmasını istiyor, gereğini sandıkta yapacağız” mesajı verdi.


MUHALEFETTEN ERDOĞAN’A SOKAK YANITI: O TUZAĞA DÜŞMEYİZ


Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, önceki gün partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda muhalefete dönük bir iddiayı dile getirdi. Erdoğan “Utanmadan sıkılmadan sokaklara döküleceklermiş, siz 15 Temmuz’u görmediniz mi? Bizler Cumhur İttifakı olarak hepinizi önümüze katar, gideceğiniz yere kadar kovalarız. 84 milyonun her bir ferdini öz kardeşimiz olarak görerek bağrımıza basıyoruz. Gönül dilinden anlamayanlara, anladıkları dilden konuşmasını biliriz” dedi.


Muhalefet liderlerinden Erdoğan’ın sokak iddiasına yanıt geldi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Bizim sokağa çıkmamızı istiyor, çıkmayacağız. Zorlayacak, baskı kuracak, çıkmayacağız. Sandıkta gereğini yapacağız” dedi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da “Cumhurbaşkanı sokağa çıkılsın istiyor. Sokağa çıkılsın ki kendisi de kendi taraftarlarını sokağa çıkarabilsin” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise “Kılıçdaroğlu kanaat önderleriyle buluşuyor. Bunun içinde illegal, vatandaşı sokağa davet eden bir tavır, dil yok. Sokakta mücadele etmek gibi bir kelime cümle kimsenin ağzından çıkmamış. Bir Cumhurbaşkanı ve bir partinin genel başkanı olan kişi diyor ki ‘Sokağa çıkacaklarmış meydanlara ineceklermiş inin de görelim.’ Ben Erdoğan’ın derhal bir psikiyatriste görünmesini istiyorum. Çünkü halüsinasyon gören kişiler böyle olur” diye konuştu. Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da kimsenin sokağa çıkılması yönünde bir çağrısı olmadığını ancak sokağa çıkmak için kimsenin izin alma zorunluluğunun bulunmadığını bildirdi.


Ankara’da CHP muhabirleriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın sözlerini gülümseyerek yorumladığını söyledi. “Tam tersi arkadaşlara ‘Taşkınlık yapmayacaksınız, sokağa çıkmayacaksınız, sabırla sandığı bekleyeceksiniz’ dediğim gibi beyefendi hayal aleminde yaşadığı için ‘vay efendim sanki biz sokaklara çıkılması’ talimatı vermişiz. Bunun basın danışmanları yok mu ne konuştuğumuzu önüne koymuyorlar mı? Beni dinlemesini pek beklemem. Dinlediğinde koltuğunda oturamaz, eleştiriyi hazmedemez. Hangi taşkınlık? Tam tersi, ‘sakin, sabırla seçim sandığını bekleyeceksiniz, gidecek oyunuzu kullanacaksınız, otoriter yönetimi demokratik yollarla değiştireceğiz’ nokta. Gittiğimiz her yerde söylüyoruz. Beyefendi bizim sokağa çıkmamızı istiyor anladığım kadarıyla, çıkmayacağız. Zorlayacak, baskı kuracak, çıkmayacağız. Sandıkta gereğini yapacağız” diyen CHP lideri şu ifadeleri kullandı:

(Kamu kurumlarına yapılan ziyaretler ve gelen tepkiler) MEB’e gitmeden önce Sayın Bakan’dan randevu istedim, gelmedi. Haksızlığa uğrayan öğretmenler var. Randevu istediğimi söylemiş ama bakan cep telefonuna bakmamış. Bakan’a ulaşamıyoruz...


Randevu verilmiyor, gençler adına oraya gidip o açıklamayı yaptım. Kalabalıkta kilidi filan göremedim. Ankara İl Başkanlığı, örgütü toplamak istemiş, ben ‘hemen gelmesinler, ben ve kadın milletvekilleri gideceğiz’ dedim. ‘Sokağa çıkacağız, asacağız, keseceğiz’ yok öyle şey. Ben onların haklarını savunacağım, hazırlıklar yapılıyor. İnternet sitesi hazırlanıyor. Gençlerin nasıl elendiğini internet sitesinde göreceksiniz. Bir insanın elinden ekmeğini nasıl alırsınız? ‘Bunlara sahip çıkmayın’ deniliyor. Kime sahip çıkacağız? Haksızlığı yapan Erdoğan’a mı sahip çıkacağız. ‘Erdoğan çok iyi yaptı, bu gençleri ezdi ‘mi diyeceğiz? Bizim kitabımızda sokağa çıkmak yok ama haksızlığa uğrayan herkesin hakkını arayacağız, demokratik yollardan arayacağız.”


(Sokak tartışmasının çıkma sebebi) “Bizim sokaktan kastettiğimiz kontrolsüz şekilde sokağa çıkıp camın, çerçevenin kırılması, şiddetin olması. Yoksa demokratik yollardan insanlar izin alırlar, meydanlarda yaparlar. Mersin’de miting yapmak istedik, ‘bu meydanda yapamazsınız, şurada yapın’ dediler. Gittik, gösterdikleri yerde yaptık. Dolayısıyla özel bir çatışma alanı yaratmak istiyorlar, o tuzağa düşmüyoruz. Elbette insanlar demokratik yollardan caddede, sokakta açıklamalarını yapar, afiş açar, bu demokrasinin gereği zaten. Erdoğan bunu böyle anlamıyor ‘siz sokaklara çıkacaksınız, biz de sizi ezeceğiz.’ Onun beklediği hayal ettiği bu. 15 Temmuz örneğini de bunun için veriyor.”


Davutoğlu “Sayın Erdoğan, uzun zamandır cumhurbaşkanı şapkasıyla konuşmuyor. Aslında bugün Türkiye’deki makam boşluğu burada. Türkiye’de cumhurbaşkanlığı makamı boştur. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı var ama cumhurbaşkanı rolünü oynayarak bütün milleti birleştirebilen, ortak bir hedefe yöneltebilen, herkesi kucaklayabilen, herkese hitap eden bir cumhurbaşkanı var mı” dedi.

KRT TV’ye konuşan Gelecek Partisi lideri, Erdoğan’ın sokak iddiasına ilişkin şunları söyledi:

“Bir provokasyon varsa önce devleti yönetenin bu provokasyona dur demesi gerekiyor. Şimdi sayın Cumhurbaşkanı kendisi provokasyon yapıyor neredeyse. Burada Cumhurbaşkanı’nın, özellikle ekonomideki kriz sonrasında Çin modeli ekonomi ile birlikte bir tercihte bulunduğu kanaatindeyim. Seçime gidene kadar Türkiye’yi gittikçe artan bir gerilim ve kendi tarafını konsolide etmek, oradan kopuşları.

Bir suçlu varsa niye sen kovalıyorsun? Anayasal bir suç işlenecekse emniyet, hukuk, yargı gider çözer. Sen bir devlet adamı olarak ‘Ben kovalayacağım’ dediğin anda soru şu ‘Kim bu kovalananlar’. Cumhurbaşkanı sokağa çıkılsın istiyor. Sokağa çıkılsın ki kendisi de kendi taraftarlarını sokağa çıkarabilsin. Bu gerilimde AK Parti çözülüyor. Haklı olarak AK Parti kitleleri ‘Bunun için mi oy verdik’ diyor. Bir sene önce eleştiriler, ‘Cumhurbaşkanı doğru yapmaya çalışıyor ama etrafı yetersiz’ sonrası, ‘Cumhurbaşkanı yanlış yapıyor galiba’ şimdi ise Cumhurbaşkanı’na sert eleştiriler var.”


“Erdoğan, bütün o gecenin mirasını kendi şahsi iktidarı için kullanmaya çalıştı. Şimdi sorsa halk ‘15 Temmuz’un 251 şehidimizin hukukuysa sen 15 Temmuz’un arkasındaki fail olarak Birleşik Arap Emirlikleri’ni işaret etti şimdi niye en iyi ilişkileri kuruyorsun? Niye kol kola giriyorsun?’ Neden 15 Temmuz’un faili olarak gördüğünüz aktörlerle şimdi yan yanasınız?”


KİMSENİN AĞZINDAN ÇIKMADI NEREDEN BAKSANIZ SAÇMALIK


Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bir araya geldi. İYİ Parti Genel Merkezi’ndeki görüşme sonrası Akşener ve Uysal ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan’ın muhalefeti hedef alarak “15 Temmuz’da o sokağa dökülenlere bu millet nasıl dersini verdiyse siz de dökülün siz de aynı dersi öyle alırsınız. Cumhur İttifakı olarak hepinizi önümüze katarız ve gideceğiniz yere kadar kovalarız” ifadelerini kullanan Erdoğan’a yanıt veren Akşener, aynı zamanda Millet İttifakı’nın genişleyeceğinin de sinyalini verdi:


“Muhtemel Millet İttifakı’nda 6 siyasi parti olabilir gibi bir durum var. Ben 24 Haziran’a göre konuşayım. 24 Haziran’ın 4 siyasi partisi adına konuşayım. Ben böyle bir çağrıda bulunmadım. Sayın Uysal da Sayın Kılıçdaroğlu da yapmadı. Sayın Karamollaoğlu Beyefendide de yok. Sokakta mücadele etmek, sokağa dökülmek gibi bir kelime, cümle kimseden çıkmamış.

Bir cumhurbaşkanı ve AK Parti’nin genel başkanı olan kişi ‘Sokağa döküleceklermiş, meydanlara ineceklermiş. İnin de görelim’ diyor. Nereden baksanız acayip, nerden baksanız saçmalık. Ben Sayın Erdoğan’a derhal bir psikiyatriste görünmesini tavsiye ediyorum. Çünkü halisülasyon gören bir kişinin muhtemelen tavrı böyle olur.


Bunun dışında bir seçime gidiliyor. Ben ve arkadaşlarım 24 aydır esnaf geziyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu kanaat önderleriyle buluşuyor. Bunun içinde illegal, vatandaşı sokağa davet eden bir tavır, dil yok. 2010 referandumu olmasaydı. 2010’da kendi seçimlerini kutuplaştırmak, bir arada tutmak gibi bir gayretin içerisinde o referandumu yapmamış olsalardı 15 Temmuz olmazdı. 15 Temmuz’da bu millet devleti hem köprüden, hem sokaktan topladı. 15 Temmuz’da gençler her siyasi partiden yaşlısı, kadını sokağa çıktılar.”


Uysal ise şöyle konuştu: “Gezi olaylarından itibaren sayın Erdoğan’da da siyasi zihniyetlerinde de bir büyük travma var. Yine bir sokakta kitlelerin kendilerine karşı kuvvetli bir itiraz geliştireceğine dair endişeleri var. İkinci boyutu ise çok daha temel bir anlayış. Demokrasiye küfür rejimi diyerek, dünden bugüne anlamlandırılmış, 40 yıldır bunun propagandasını yapmış bir zihni kalıba sahipler. Kimsenin sokağa çıkın diye bir çağrısı yok ama sokağa da çıkar insanlarımız. Anayasaca teminat altına alınmış temel hak ve hürriyetlerini kullanmak için birilerinden izin alacak değiller.”


Öte yandan Akşener grup toplantısında yaptığı konuşmada zamlar üzerinden iktidara yüklendi: “Sayın Erdoğan ve arkadaşlarının dolandırıcıları bile kıskandıran yönetim anlayışı sağ olsun, yeni yılın daha ilk saatlerine rekor seviyede zamlarla girdik. Hazine’nin başına bakan diye getirdiğin ‘Nebati Kuyruklu Yıldızı’, milletimiz çarpıldıkça utanmadan gözlerindeki ışıltıdan bahsediyor. Sayın Erdoğan, vatandaş çarpıldıkça senin de gözlerin ışıl ışıl oluyor mu? Peki 31 Aralık gecesi, kendi kendini bir kez daha yalancı çıkartıp milletin sırtına zamları bindirince senin de gözlerin ışıldıyor muydu, sayın Erdoğan? Artık yeter. Milletimize daha fazla çile çektirmeye hakkın yok. O sandık çok yakında gelecek ve bu beceriksiz iktidar tıpış tıpış gidecek.”

ANASAYFA |GÜNDEM |BÖLGESEL |SİYASET |EKONOMİ |SPOR |DÜNYA |SAĞLIK |TEKNOLOJİ |KULİSVAR |BİLİM-EĞİTİM |KÜLTÜR SANAT |MAGAZİN
GİRİŞ SAYFAM YAP| |RSS ÖZET AKIŞI|İLETİŞİM|KÜNYE
Turkuaznet İnternet ve Bilişim Hizmetleri Tarafından Geliştirilmiştir. Tüm hakları saklıdır.