Elif Esen 'Mutfak Yanıyor'
PrintHaber Tarihi : 13.11.2021 10:14
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen, Türkiye'deki ekonomik gidişatın, TL’nin değer kaybının ve enflasyonun yoksulluğu arttırdığını, bundan da en çok mutfağın etkilendiğini söyledi.
Katıldığı
televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan DEVA Partisi
Genel Başkan Yardımcısı Elif Esen, Türkiye'nin ekonomik anlamdaki gidişatının
kaygı verici olduğunu söyledi. İşçisinden, memuruna, emeklisine ve çiftçisine
kadar toplumun birçok kesiminin gelirlerinin giderlerine yetmediği, kredi
kartları ve borçla günü kurtarmaya çalıştıklarını ve vatandaşın ciddi bir dar
boğazda olduğunu kaydeden Esen, kadınların da evde yemek yapamayacak hale
geldiğini, çocuklarının gelişiminden endişe duyduğunu vurguladı. Esen,
“Enflasyon ve döviz karşısında yoksulluğa sıkışmış bir Türkiye'den
bahsediyoruz. Bugün toplumun yüzde 86’sı ekonomik kriz yaşandığını düşünüyor.
Türkiye yeniden ‘Derin Yoksulluk’ çeken ülkeler arasına girdi. Bazı medya
organlarının ise ya her şey çok harika gibi bir algı yönetiminde olduğu ya da
‘markete aç gitmeyin, çocuk götürmeyin, ikram edileni almayın canınız kalır
almak zorunda kalırsınız’ gibi gerçekçi olmayan ve pişkin yorumlarını üzülerek
ve kaygıyla gözlemliyoruz” diye konuştu.
Halk
yoksulluk içinde
Başkanlık sistemine geçildiğinden bu yana ekonomik anlamdaki kötü gidişatın
hızla devam ettiğini de vurgulayan Esen, “Partili cumhurbaşkanlığı sistemine
geçtiğimizden beri ekonomik anlamda sorunlar yaşıyoruz. Şu anki yönetimde
olmaması gereken her şey yaşanıyor. Genel Başkanımızın dediği gibi ülke
yönetilemiyor. 2008 yılında 200 liranın karşılığı 123 dolar iken bu günkü
karşılığı sadece 23 dolar. Bakın kaç kat gelir bizim vatandaşımızın cebinden
çıkmış. Bu bizim vatandaşımızın, yoksulun, emeklinin, işçinin verdiği
vergilerle dolan hazinenin, gereksiz ve bazı şirketlerin kasasını dolduracak
uygun olmayan yatırımlarla yok edilen parasıdır. Halk bunun yansımasını
yoksulluk olarak yaşıyor. En zengin ve en fakir arasındaki fark 27 kata çıkmış,
adeta ahlaksız bir eşitsizlik yaşanıyor ve bunu işçisi, çiftçisi, emeklisi,
kadınlar, çocuklar, gençler herkes çok ağır ve derin hissediyor” ifadelerini
kullandı