Spor yazarları Trabzonspor - Karagümrük maçını yazdı

Print
Haber Tarihi : 16.04.2022 10:05
FaceBook paylaş Twitter paylaş Google paylaş Yahoo paylaş MSN paylaş Hotmail paylaş Delicious paylaş Digg paylaş

Süper Lig 'in 33. haftasında Trabzonspor , sahasında Karagümrük'ü konuk etti.

Spor yazarları Trabzonspor - Karagümrük maçını yazdı

ERMAN TOROĞLU - FITIK EDERLER


90 dakika bittiğinde hangi takım kazansa diğerine yazık olurdu. Ama şu var. Volkan Demirel takımını Abdullah Avcı'ya göre daha iyi hazırlamış. Trabzon'da böyle bir seyircinin önünde ancak böyle futbol oynanırdı. Peki Avcı, rakibinin böyle oynayacağını biliyordu. O ne yapmış? Maalesef takımı iyi hazırlamamış.


Trabzon ilk yarıda çok ağır oynadı ikinci yarıda ise gaza bastı. Ama rakip defansın içine girerek çalım atıp gol atacak alanı bulamadığı için fazla pozisyon olmadı. Tamam baskılı gözüktüler iyi güzel de baskılı oldukları anlarda Karagümrük'ün iki topu direkten döndü.


Puan farkını bu kadar açarken Trabzonspor ya defansı ya da hücumu iyi yapıyordu. Son 4-5 maçtır ne hücumu ne de defansı iyi yapıyorlar. Bu işin aması fakatı yok. Birinden birini iyi yapacaksın. İkisini de yapsan mükemmel oluyor.


Dün gece sahanın en iyi adamı Halil Umut Meler'di. Penaltı pozisyonunda önce ceza alanı içinde mi dışında mı olduğunu kestiremedi. Penaltıya doğru gitti sonra doğruyu buldular. VAR zaten bunun için var. Türkiye'de bu VAR ile AVAR'da ne rezillikler olmuş yeni ortaya çıkıyor. Aslında bu olaylara bir kitap yazılabilir hem de ibretlik olur.


Halil Umut Meler'in sakin, kendinden emin çok iyi bir vücut dili var. Dürüst düdükler çalıyor. Düşünün aylardır Türkiye'de hakem rezilliği yaşanıyor. Yalnız sahada değil VAR odalarında da.
Trabzonspor şampiyon olacak öyle gözüküyor ama seyircisini fıtık ederek. Demek ki puan farkı bu kadar olmasa Avcı'nın takımı kemanın telleri gibi gerilecek. 5. dakikada oyuna giren Yusuf Erdoğan'ı ikinci yarı başlarken teknik zorunluluk olarak mı değiştirdi. Yoksa sarı kart aldığı için takım 10 kişi kalmasın diye tedbir için mi değiştirdi?


YUNUS EMRE SEL - BİRAZ SÜKUNET


İçeride oynanan ve 45 dakikası beklentinin çok uzağında kalan 10. maç belki de. İlk yarı boyunca Trabzonspor'un bir şeyler oynuyor gibi görünüp paslanmış bir çember etrafında dönüp duruşunu seyrettik. Bu tip maçları sorumluluk alan futbolcuların fark yaratmasıyla oynarsınız.


İlk yarıda sakatlanan Hüseyin'in yerine oyuna giren Yusuf, sonradan dahil olan Koita, sorumluluktan kaçan bir anlayış sergilediler. Kullanılan sayısız köşe vuruşunda hiçbir farklı organizasyon denenmedi. Hareketsiz Cornelius da, hareketli Djaniny de yalnız ve kayıptı Karagümrük savunması arasında.
Oyunun üçüncü bir göz istediği anda sahneye Hamsik çıktı. Kolaycılık yapmak yerine sorumluluk alarak Visca'yı gördü. Pozisyon da golle sonuçlandı. Nwakaeme, 2. yarı başında biraz tempo yapsa da sonra yine kendi oyununun gölgesinde serinledi. Halbuki oyun başka bir fedakarlık istiyordu ve bu fedakarlığı yapabilen her şeyiyle Hugo ve Hamsik yaptılar.


Ayrıca Trabzonspor'un, tek aksiyonu kontratak olan Karagümrük'e karşı yaptığı faul sayısı da düşündürücüydü. Abdullah Avcı da maç boyunca gergindi. Bu sadece sahadaki oyundan değil, yüz ifadelerinden de belliydi. Şu an Trabzonspor'un ihtiyacı olan şey sükunet ve akıl. Ve de özeleştiri.
Bir sözümüz de taraftara. Sürekli "hakkımız yeniyor" serzenişi yükseliyor ama aksiyon anında sessizlik rutinleri hiç değişmiyor. Takım bazen lider gibi oynamayabilir. Böyle anlarda taraftar, şampiyon bir takımın taraftarı olduğunu göstermeli. Sadece kendi oyuncularına değil, rakibe ve hakemlere de.


REHA KAPSAL - SABIRLI VE SAKİN


Trabzonspor için geri sayım başlamışken, Karagümrük gibi ligde ne üst taraflara ne de alt taraflarla bağlantısı kalmamış, hedefsiz orta sıralarda bir takıma karşılaşmak hiç de kolay değil. Elbette maçın tartışmasız favorisi bordo-mavililerdi.


İlk devrede temposuz, ağır oynanan, çok pas hatası yapan, iki kenar bekini genişlikte aldıran derinliğe yollamayan, stoperlerin çok yatay ve geriye pas yaptığı bir tablo izledik. Orta sahadaki oyun senkronize olamadı. Hücum kombinasyonlarında Karagümrük'ün topu Fırtına'ya bırakıp kendi yarı alanında set hücumuna itmesi ve bunla ilgili doğru hücum çeşitliliğinin ortaya çıkmaması, oyun hareketliliğinin eksikliği, bordo-mavililer adına boşa geçmiş bir 45 dakika olarak görüldü.


2. devredeki Ömür ve Nwakaeme hamlesi, diğer oyuncuların da ilk devreye göre oyun hareketsizliğini ve temposuzluğunu giderdi. Trabzonspor oyunu iyice Karagümrük ceza sahası içine yığan görüntüsüyle, hücum sürekliliği sağladığı gibi, son haftalardaki yakalayamadığı oyun standardını da yakalamış oldu.
Pas akışı, top rakipteyken yapılan doğru baskılar, doğru presler, kazanılan ikinci toplar, savunma beklerinin daha derinde top almaları, sayısal daha fazla oyuncunun ceza sahası içine girmesi bordo-mavililerin golü bulmasını sağladı. Biraz daha son vuruşlarda ve final paslarında dikkatli olsalardı, maçı da çok rahat kazanırlardı.


Oyun anlamında iki tane farklı devre yaşayan Trabzonspor'un, ister istemez puan farkının oluşturduğu rehavetle birlikte, oyundaki iniş çıkışları yaşaması son haftalardaki alınan puan ve oynanan oyunun göstergesiydi.


Lider Trabzonspor buradan şampiyonluğu vermeyecektir. Sadece süreci biraz daha öteledi. Tribünlerin coşkusu, şehrin arzusu, futbolcuların da isteğiyle özlenen ve hak edilen şampiyonluk mutlaka gelecektir. Taraftarlar, şampiyonluğu kutlamak için biraz daha sabırlı ve sakin olacak. Tüm yapmaları gereken bu.

ANASAYFA |GÜNDEM |BÖLGESEL |SİYASET |EKONOMİ |SPOR |DÜNYA |SAĞLIK |TEKNOLOJİ |KULİSVAR |BİLİM-EĞİTİM |KÜLTÜR SANAT |MAGAZİN
GİRİŞ SAYFAM YAP| |RSS ÖZET AKIŞI|İLETİŞİM|KÜNYE
Turkuaznet İnternet ve Bilişim Hizmetleri Tarafından Geliştirilmiştir. Tüm hakları saklıdır.