Karamollaoğlu 'Zengini daha zengin fakiri daha fakir yaptılar'

Karamollaoğlu , Saadet-Gelecek Grup Toplantısı'nda konuştu

Gelecek Partisi lideri Davutoğlu ve Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu, partilerinin grup toplantısında konuştu.

Karamollaoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Zor bir dönemden geçiyoruz. Dünya tarihinin zor bir döneminden geçiyoruz. Bir avuç müslüman 57 İslam ülkesinin yapamadığını yaptı. Uluslararası kurum ve kuruluşların başaramadığını Filistinli mücahitler başardı. Yaklaşık iki ay oldu Gazze direniyor.

Hem İsrail'e karşı hem de emperyalist devletlere karşı direniyorlar. İslam ülkelerinin sessizliğine, manipülasyonlara rağmen direniyorlar. Esir değişimleri ancak bu mücadeleyle mümkündü. Sadece kınayarak İsrail zulmü sona ermiyor.

Bugüne kadar kürsülerde yükselen sözler, kürsülerden inince yapılan icraatlerle desteklenmeyince hiçbir işe yaramıyor. BM'nin sağlayamadığı ateşkesi Filistinli direnişçiler sağladı. İslam ülkelerinin kuramadığı cümleleri Gazzeli çocuklar haykırdı. Bu duruş dünya kamuoyuna İsrail'in gerçek yüzünü göstermiştir. Siyonist ve büyük İsrail projesi nedir anlamak isteyenler Elon Musk'ın açıklamalarını iyi okumalıdır.

Büyük Orta Doğu projesine ortak olmak ne demek bilmek isteyenler, ülkemizin limanlarından İsrail'e giden gemilerin sahipleri kimlerdir, kimlerle bağlantıları var buna bakmak mecburiyetindedir.

Hiç o toprakta yaşamamış insanlara bir vatan hibe edildi. Dünyanın dört bir tarafında yaşayan Yahudiler, o toprakların kendilerine vaat ettiğine inanmışlar. Bu gelişmeler bize bir takım gerçekleri görmemize vesile oldu.

Birazcık kendinize gelin gerçek bir tavır ortaya koyun! Allah yardımcımız olsun.

Mesele sadece dünyada meydana gelen hadiseler değil. Bizim ülke olarak içinde yaşadığımız şartları da anlamak mecburiyetindeyiz. Büyük balık küçük balığı yere itiraz ettik. Ama bir fayda vermedi. Zengini daha zengin fakiri daha fakir yapan ekonomi politikalarına itiraz etmeyi sürdürüyoruz.

Alın teriyle harama bulaşmadan kazanmanın her geçen gün zorlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Hadi buna da razıyız, en azından düzgün bir evde kirada oturayım diyenlerin oturamadığı bir dönem.

Erdoğan, ev sahibiyle sorun yaşayan bir vatandaşı gündemine aldı. Ev sahibine seslendi 'Sende vicdan yok mu' diye güler misin ağlar mısın. Vatandaşlar da Erdoğan'a sesleniyor, 'Sen de hiç insaf var mı?' Kiraların yükselmesinin sebebi kim?

Sayın Cumhurbaşkanı bir de belediye başkanını aramış, kendisi 21 yıldır iktidarda ama hiç kendisini sorgulamamış.
Birkaç yıl önce söylediğini hiç hatırlamıyor. Bu bir hastalık mı vurdumduymazlık mı?

KHK mağdurları Cumhurbaşkanına ulaşamıyor. Bir defa daha kürsüden Cumhurbaşkanına sesleniyoruz:

Beraat ettiği halde işine dönemeyen vatandaşlarımız neden bu halde? Türkiye'nin problemi sadece kira değil, adalet mekanizmasına müdahale edilmesi, hukuka aykırılık var. Uyuşturucu bataklığına düşmüş gençlerimiz var, mafyaya düşmüş vatandaşlarımız var...

İnsanlarımızın sesi de eskisi kadar güçlü çıkmıyor. Seslerini yükselttiklerinde kafalarında balyozu görünce seslerini yükseltemiyorlar.

Muhalefetin söyledikleri iktidarın umurunda değil. Bugün açlık sınırının altında geçinmeye çalışan yüzbinlerce vatandaşımız var. 11 bin 400 lira... Cumhurbaşkanı mukayese yaparken iki yıl öncesine gidiyor. Bugün maalesef 7 bin 500 liraya mahkum edilen emeklilerimiz var. Ekmek 10 lirayı geçti. Süt 20 liraya, yumurta 100 liraya dayandı... Evde alışveriş yapanlar şaşırmayayım diye fişi önüme koyuyorlar. Bir alışverişe çıkmak akıl alamayacak kadar rakamlara ulaştı.

Erdoğan'ı görüyoruz bazen gidiyor, nasıl rahatlıkla gidiyor anlamıyorum. Fiyatları kontrol ediyorum demek istiyor. O etiketler gerçeği yansıtıyor mu, Cumhurbaşkanını etkiliyor mu bilmem.

Fabrikalar özelleşti. Ben sigara içmem ama Türkiye'de tütün ekimi yasaklanırken sigara fabrikaları kapanırken bugün sigara içenler Amerikan menşeili sigara içiyor.
Bir adım daha ileriye gidiyorlar. Şimdi büyük şehir yasası ile mahalleye dönen köylerdeki alanlar ihale usulüyle satışa çıkarıldı. Tarıma elverişli her yer ortadan kaldırılıyor. Bir süredir boşalan köyler şimdi de sermaye sahiplerine peşkeş çekiliyor. Sadece Ankara'da 389 köy arazisi toplu olarak satışa çıkarılmış. Bu tam bir felaket.
Ankara'daki köylerde uygun mera olmadığı için vatandaşlar hayvanlarını kesime gönderiyor. Tarımı kökünden kurutuyorlar. Bu gidişe dur denmediği sürece, kıtlık olacak.