CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında bürokratlara çağrı yaparak, "Suça bulaşmış bürokrat beni iyi dinle kardeşim: Bunlar seni, kendilerini kurtarma planlarının içine hiç dahil etmiyorlar." demişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Sayıştay’ın 160. Kuruluş Yıl Dönümü Programı'nda konuştu. Kılıçdaroğlu'nun o sözlerini hedef alan Erdoğan, ''Biz hakimden polise, bürokrattan memura kadar tehdit ederek kendi siyasetçimize alan açmaya çalışmayız. Devlet geleneğimizin adabına aykırı söz söylememeye azami gayret gösteriyoruz. İnsanları tehdit etmek ve iktidara direnmeye çalışmak faşist ve darbeci zihniyetin yansımasından başka bir şey değildir.'' sözleriyle tepki gösterdi.
'BU KURUMUMUZ HUKUK DEVLETİNİN TEMEL TAŞLARINDAN BİRİDİR'
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Sayıştayımızın bu gurur gününde sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum. 160 yıldır bu güzide kurumumuzun çatısı altında ülkemize samimiyetle hizmet eden herkesi şükranla yad ediyorum. Sayıştay'ın denetimi altına giren devlet bütçesi, 85 milyonun rızkından keserek kamuya aktardığı kaynaklardan oluşuyor. Bu kurumumuz hukuk devletinin temel taşlarından biridir.
Sayıştayımız sahip olduğu birikim, kendine verilen yetkilerle kamu yönetim sistemimizde kilit bir role sahiptir. Hiçbir kamu kurumunun rakibi ya da ikamesi değildir. Burası kendisi doğrudan hesap soran değil, hesap sorulmadan önceki çalışmaları yapan bir kurumdur.
Sayıştay'ı 2006 ve 2010'da çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sayıştay mensuplarının özlük haklarında gerçekleştirdiğimiz iyileştirmelerle sizlerin çalışma haklarını da düzelttik. Denetim faaliyetlerinizi her türlü etkiden uzak şekilde yapabilmenizi sağladık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtikten sonra da Sayıştay'ın imkanlarını artırmayı sürdürdük.
Akıl ve vicdan sahibi hiç kimsenin inkar edemeyeceği gerçek vardır. Bu gerçek geçtiğimiz 20 yılda birçok devrim kat ettiğimizdir. Her yenilik gibi bu tablonun içerisinde bir takım eksikliklerin olması kaçınılmazdır. Dünyanın pek çok yerinde bize bu kadar kısa sürede bu kadar devasa atılımları nasıl gerçekleştirdiğimizi soruyorlar, heyetler göndererek kurumlar nezdinde incelemeler yaptırıyorlar.
Biz en kısa sürede en çok eser ve hizmetin kazandırılması penceresinden bakıyoruz. Denetim ve yargı organları ise bu süreci hukuka uygunluğu yönünde değerlendirecektir. Sayıştay'ın icracı kurumlardaki denetimlerini açık arama penceresinden bakmaması gerektiğine inanıyorum. Olumsuz kimi örneklerin ortaya çıkabildiğini biliyorum.
Geçmişte bu ülke vesayeti çok çektiğini biliyoruz. Hukukun değil de bir takım güçlere çalışan her kurum vesayet damgası yemeye mahkumdur. Bu kurumlar bazen yaklaşım farklılıkları nedeniyle canımızı sıkacak işler yapsalar da ortaya çıkan sonuca saygı gösteririz.
'BÜROKRATLARI TEHDİT EDEREK KENDİ SİYASETÇİMİZE ALAN AÇMAYA ÇALIŞMAYIZ'
Biz hakimden polise, bürokrattan memura kadar tehdit ederek kendi siyasetçimize alan açmaya çalışmayız. Devlet geleneğimizin adabına aykırı söz söylememeye azami gayret gösteriyoruz. İnsanları tehdit etmek ve iktidara direnmeye çalışmak faşist ve darbeci zihniyetin yansımasından başka bir şey değildir.
Yalan ve yanlış bilgilerle kamuoyunun meşgul edilmesinden daha tehlikelisi eksik bilgilerle bunun yapılmasıdır. Türkiye'nin yıkıcı değil yapıcı yaklaşımlara, siyasi projelere ve küresel analizlere ihtiyacı vardır. Bunları milletimizin engin ferasetine emanet ediyoruz.
Ülkeye hangi eserleri, insanımıza hangi hizmetleri kazandırma gayreti içinde olacağız. Dünyanın ve bölgenin değişim sancısı içinde olduğu dönemde, Türkiye'yi hedeflerine ulaştıracak adımları atmaktır.