Davadan alınan hakimden şok iddia

Print
Haber Tarihi : 07.11.2022 10:27
FaceBook paylaş Twitter paylaş Google paylaş Yahoo paylaş MSN paylaş Hotmail paylaş Delicious paylaş Digg paylaş

Davadan alınan hakim: İmamoğlu'nu siyasi yasaklı hale getirmem telkin edildi

Davadan alınan hakimden şok iddia
Gazeteci Barış Terkoğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 'YSK'ya hakaret iddiası' davasına bakan eski hakimin, "İmamoğlu'na iki yıldan fazla ceza vererek, onu siyasi yasaklı hale getirmem telkin edildi" dediğini ileri sürdü.

İptal edilen 31 Mart 2019'daki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin ardından "31 Martı iptal ettirenler ahmaktır" diyen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) hakaret ettiği iddiasıyla dava açılmıştı. İddianamede ise eski YSK Başkanı Sadi Güven'in de aralarında olduğu 11 kişinin mağdur olduğu öne sürülmüştü.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, İmamoğlu ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasında yaşanan 'ahmak' tartışmasını da hatırlatarak hakaret iddiasıyla açılan davada yaşananların perde arkasını anlattı.

"İMAMOĞLU'NU SİYASİ YASAKLI HALE GETİRMEM TELKİN EDİLDİ"

Terkoğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun YSK üyelerine hakaretten yargılandığı davanın eski hakimi Hüseyin Zengin'in çevresine, "İmamoğlu'na iki yıldan fazla ceza vererek, onu siyasi yasaklı hale getirmem telkin edildi" dediğini aktardı.

Terkoğlu, bugün yayımlanan "İmamoğlu'nu ortadan kaldırmaya hazırlanıyorlar" başlıklı yazısında İmamoğlu'nun davasına bakan ve Haziran 2022'de yaz kararnamesiyle Samsun'a gönderilen 7. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Hüseyin Zengin'in güvendiği kimi hakim ve savcılara neler anlattığını öğrendiğini belirterek şunları kaleme aldı:

"İMAMOĞLU'NA HAPİS CEZASI VERİLMESİNİ İSTEDİLER"

Zengin'in, güvendiği kimi hâkim ve savcılara neler anlattığını öğrendim. Şunları söylüyordu:

"Ben de hükümete destek veriyorum. Hatta eşim, hükümetin desteklediği 2 No'lu Baro'da çalışıyor. Ancak ben hâkimim. Tarafsızlığımı korumak zorundayım. Buna rağmen bazı savcılar aracılığıyla, İmamoğlu'na iki yıldan fazla ceza vererek, onu siyasi yasaklı hale getirmem telkin edildi. Bu suçlara ilişkin daha önce verilmiş kararları inceledim. Vicdani olarak, böyle bir cezanın adaletsiz olacağını gördüm. İmamoğlu hakkında, asgari sınırdan ceza verip, hükmün açıklamasını ertelemenin en doğrusu olacağına karar verdim. Bunu birkaç kişiye de söyledim. Durumdan haberdar olan ve adliyeyi yöneten bir isim, hükümetle görüşerek atamamı yaptırdı."

Zengin'in adını verdiği ismi, hukuki nedenlerle yazmıyorum...

Peki planlanan ne?

Hâkim Zengin'in kabul etmediği senaryoyu da anlatayım:

- İmamoğlu'na hapis cezası verilmesi, cezanın çabuklukla kesinleştirilmesi,

- Ardından TCK'nin 53. maddesine dayanarak İmamoğlu'nun seçme ve seçilme hakkından yoksun bırakılması, infaz tamamlanıncaya kadar milletvekili, belediye başkanı ve parti yöneticisi olamaması,

- Nihayetinde hem İBB'nin muhalefetten alınması hem de İmamoğlu’nun siyasetten tasfiye edilmesi.

Yeni göreve getirilen hâkim, Hüseyin Zengin'in kabul etmediği şartları kabul ederek mi göreve geldi, bilmiyorum. Ancak hâkimlerin siyasi cinayet işlediği bu senaryoda, muhalefetin rıza göstermekten daha fazla yapabilecekleri var. En basiti, HSK'de Millet İttifakı'nın üç üyesi var. Bu yazı bile, konu üzerine müfettiş görevlendirilmesi için gerekçe yapılabilir. İddiaları inceleyen müfettişler, sürecin tüm aktörleri ile görüşebilir. Belki de Hâkim Zengin, her şeyi yalanlayan bir açıklama yapar! Yine de yaşananlar kamuoyu ile paylaşılarak, hazırlanan kumpas bozulmaya çalışılabilir.

NE OLMUŞTU?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019 tarihinde Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'ne katılmak için Fransa'ya giden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için isim vermeden, "Avrupa'ya giderek Türkiye'yi şikayet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek" açıklaması yapmıştı.

İmamoğlu da kendisine bu ifadelerin sorulması üzerine, "31 Mart'ta seçimi iptal edenler, dünyada, Avrupa'da onların gözünde nereye düştüğümüze baksınlar. 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın" diye konuşmuştu.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu daha önce konuya ilişkin mahkemede verdiği savunmada davaya konu basın açıklamasında verdiği demeci, kendisine yöneltilen bir soru üzerine verdiğini söylemişti.

Söz konusu sorunun temelinin de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamalarında kullandığı bir kelime üzerine olduğunu kaydeden İmamoğlu, "Öncelikle burada verilen demeç bir soru üzerine verilen demeçtir. Sorunun temelinde İçişleri Bakanı'nın şahsıma yönelik açıklamalarında 'ahmak' kelimesini kullanmasıdır. Söz konusu cevabım bu sorunun üzerine olmuştur. Dolayısıyla bana kullanılan bu 'ahmak' kelimesine karşılık olarak kullanılmış bir kelimedir ve muhatabı da Sayın İçişleri Bakanı'dır. Dolayısıyla asla YSK'yı veya üyelerini herhangi birisini muhatap olarak böyle bir beyanda bulunmadım" ifadelerini kullanmıştı.

Hiçbir zaman mahkeme heyetlerine yönelik olumsuz muhataplığının olmadığı savunan İmamoğlu, "Seçimin iptal etmesine yönelik bütün siyasi aktörler, hükümeti temsil eden siyasi kimlikler ve herkes bu konuda beyanda bulundular. YSK'nın ne yaptığı ya da ne kararlar verdiği benim sözümün muhatabı değildir. Benim irademi kendi ifadem tanımlar. İptal edenler ibaresinden ettirenleri kastettim. YSK üyelerini kastetmedim" diye konuşmuştu.
ANASAYFA |GÜNDEM |BÖLGESEL |SİYASET |EKONOMİ |SPOR |DÜNYA |SAĞLIK |TEKNOLOJİ |KULİSVAR |BİLİM-EĞİTİM |KÜLTÜR SANAT |MAGAZİN
GİRİŞ SAYFAM YAP| |RSS ÖZET AKIŞI|İLETİŞİM|KÜNYE
Turkuaznet İnternet ve Bilişim Hizmetleri Tarafından Geliştirilmiştir. Tüm hakları saklıdır.