Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Türkiye Yüzyılı' da konuştu

Print
Haber Tarihi : 28.10.2022 16:52
FaceBook paylaş Twitter paylaş Google paylaş Yahoo paylaş MSN paylaş Hotmail paylaş Delicious paylaş Digg paylaş

Son dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Türkiye Yüzyılı' Tanıtım Toplantısı'nda konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Türkiye Yüzyılı' da konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"TÜRKİYE YÜZYILINI MİLLİ HAFIZAMIZA KAZIYACAĞIZ"

"Gözümüzün nuru, geleceğimizin teminatı kıymetli gençler... Bugün bu salonda bizlerle birlikte olan, çeşitli medya mecralarından bizler takip eden kardeşlerim, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Cumhuriyetimizin 99'uncu yıl dönümünde Türkiye yüzyılını da milli hafızamıza kazıyacağız. Türkiye'nin kuruluşunun ilanıyla kendi içinde pek çok mücadeleyi barındıran yeni bir döneme adım attık. Tüm sıkıntıları ve kazanımları ile ilk yüzyılımızı geride bırakırken önce milli mücadeledeki destansı meydan okumaları selamlamak istiyorum.

Cumhuriyetimiz maalesef bir asrın önemli kısmında kendi içinde barışık yaşayamadı. Emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki hesapları hiç eksik olmadı. Bu kirli hesaplarda kullanılan maşalar da hiç eksik olmadı. Dün vardı, bugün de var. Ülkemiz milli iradenin üstünlüğüne dayanmak yerine, vesayet güçlerinin güdümünde kalan yönetimlerin elinde altın kıymetinde yıllarını heba etti."

"MENDERES'İN, DEMİREL'İN, ECEVİT'İN, ERBAKAN'IN, TÜRKEŞ'İN ÜLKE İÇİN BAŞLATTIĞI GİRİŞİMLER HEP DARBE VE VESAYET DUVARINA ÇARPTI"

"Şehit Başbakan Menderes'in, "Yeter, söz milletin" diyerek başlattığı demokrasi ve kalkınma hamlesi, idam sehpasında kesintiye uğradı. Rahmetli Özal'ın "Devlet, millet içindir" diyerek ülkeyi tekrar demokrasi ve kalkınma rotasına sokma girişimi koalisyon dönemlerinin kaosu içinde kaybolup gitti. Aynı şekilde rahmetli Demirel'in, rahmetli Ecevit'in, rahmetli Erbakan'ın, rahmetli Türkeş'in ülke için başlattığı girişimler hep darbe ve vesayet duvarına çarptı."

"GELİŞTİRDİK, GÜÇLENDİRDİK, ZENGİNLEŞTİRDİK"

"Milletimizin teveccühüyle ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz 2002 Kasım'ında böyle bir Türkiye mirası aldık. Elbette Cumhuriyetimizin ilk 80 yılında başlatılan, bir kısmı neticeye ulaşan güzel işler vardı. Ama ülkemizin ulaşmış olması gereken kalkınma ve milletimizin sahip olması gereken demokrasi seviyesiyle bulunduğumuz yer arasındaki fark çok büyüktü. Biz işte bu anlayışla Türkiye'yi 20 yıl boyunca hep "Durmak yok, yola devam" diyerek büyüttük. Geliştirdik, güçlendirdik, zenginleştirdik."

"HERKESİN YANINDA OLDUK, MÜCADELESİNE DESTEK VERDİK, KAYIPLARINI TELAFİ ETTİK"

"Tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi yeri geldiğinde bize canı pahasına sahip çıkan milletimizin desteğiyle, ülkemizin asırlık kayıplarını 20 yılda telafi edecek çalışmalar gerçekleştirdik. Sanılmasın ki bu 20 yıl dikensiz gül bahçesi misali sadece çalışmakla geçti. Yurt içinde ve yurt dışında emperyalistlerin, vesayetçilerin ve darbecilerin ne kadar aparatı varsa hepsi de üzerimize salındı. Yeri geldi bildiriler yayınladılar. Yeri geldi tuzaklar kurdular. Yeri geldi bürokratik oligarşiyi, yeri geldi terör örgütlerini harekete geçirdiler. Partimizi kapatmaya kalktılar. Bunlarla kalmayıp doğrudan silaha da sarıldılar. Biz hiçbir zaman şikayet etmedik, hep mücadele ettik. Demokrasi ve kalkınma adımlarımıza çelme takındığımızda çözümü sadece milletin sinesinde aradık. Cumhuriyetimizin ilk yüzyılının en kritik demokrasi ve kalkınma atılımını her türlü siyasi, sosyal sınıflamaların ötesine geçen ortak akılla, iradeyle, vicdanla gerçekleştirdik. Geçmişte ayrıştırılmaya çalışılan kim varsa Türkiye'nin ilk yüzyılının son 20 yılına sığdırdığımız bu büyük devrime katkı vermiştir. İnancından dolayı dışlanan Müslümanın, dilinden dolayı ayrımcılığa uğrayan Kürdün, mezhebinden ötürü baskı gören Alevinin, kısaca bu ülkede herkesin yanında olduk, mücadelesine destek verdik, kayıplarını telafi ettik."

"AYASOFYA KÜRESEL VESAYETE KARŞI GERÇEKLEŞTİRİLMİŞ BİR MEYDAN OKUMADIR"

"Sadece Ayasofya'yı cami olarak açmış olmamız bile küresel vesayete karşı gerçekleştirilmiş bir büyük meydan okumadır. Kendisini hangi ideoloji, inanç ve köken kavramıyla ifade ederse etsin bu tarihi dönemde hakkın, hakikatin, doğrunun yanında yer alan her bir vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum. "

"TAKİP EDEN DEĞİL, TAKİP EDİLEN BİR ÜLKE HALİNE GELDİK"

Ne diyor gönül sultanı: Aşk ile yürüyen sırtında dünyayı taşır, aşksız yürüyen beden diye ceset taşır. Milli iradeyi güçlendirerek vesayeti adım adım gerilettik. Demokrasiyi güçlendirerek, darbelere zemin hazırlayan şartları birer birer ortadan kaldırdık. Takip eden değil, takip edilen bir ülke haline geldik. Bugün Türkiye Yüzyılı için milletimizin karşısına böyle bir müktesebatla, karneyle çıkıyoruz. Rabbimize her gün, her an bize böyle bir milletin mensubu olma şerefini bahşettiği için dua ediyorum. "
ANASAYFA |GÜNDEM |BÖLGESEL |SİYASET |EKONOMİ |SPOR |DÜNYA |SAĞLIK |TEKNOLOJİ |KULİSVAR |BİLİM-EĞİTİM |KÜLTÜR SANAT |MAGAZİN
GİRİŞ SAYFAM YAP| |RSS ÖZET AKIŞI|İLETİŞİM|KÜNYE
Turkuaznet İnternet ve Bilişim Hizmetleri Tarafından Geliştirilmiştir. Tüm hakları saklıdır.