Bahçeli'den ABD'ye Gönderme

Print
Haber Tarihi : 05.10.2021 11:22
FaceBook paylaş Twitter paylaş Google paylaş Yahoo paylaş MSN paylaş Hotmail paylaş Delicious paylaş Digg paylaş

Son dakika haberi... MHP lideri Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Bahçeli'den ABD'ye Gönderme
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 2.5 aylık aranın ardından yeni yasama yılının ilk Meclis Grup Toplantısı'nı gerçekleştiriyor.

Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"MHP Türk milletinin sesidir, Türkiye'nin beka siperidir. MHP, Cumhur İttifakı ile birlikte Türkiye'nin akıl ve gönül enerjisidir. Eylül ayı ile birlikte sahadaki temas ve çalışmalarımızı yoğunlaştırdık.

Siyasi faaliyetlerimizi ülkemizin her köşesine nüfus ve sirayet edecek şekilde yaygınlaştırdık. Afyonkarahisar'da başlayan istişare toplantılarımız 9 ayrı bölgeye yayılmış ve çok başarılı sonuçlar ortaya çıkmıştır.


MHP yaparsa en iyisini yapar. Davamızın haklarını layıkıyla savunacağız. Vatan ve millet sevdasının bayraktarı olacağız.

İnandığımız sürece, ilkemizin irfanına, davamızın itibarına bağlı kaldığımız sürece ne bir engel tanıyacağız ne de iftiralara boyun eğeceğiz. Hiçbir çılgın bize zincir vuramayacaktır.

Karşımıza geçip yapamazsınız diyenler olacak, onlara gülüp geçeceğiz. Nefesi yetişmeyenlere, nefsi yetmeyenlere fırsat vermeyeceğiz. Fitne ile örülmüş tuzaklarına düşmeyeceğiz. Düzgün yaşayacağız, dengeli olacağız. Nerede bir mazlum varsa yanında olacağız. Bizler Türkiye sevdalısıyız, biz MHP'yiz.


Değerli arkadaşlarım, az önce de dile getirdiğim üzere bölge istişare toplantılarımız yüksek bir katılım ve başarı ile gerçekleşmiştir. Söz konusu toplantımıza iştirak etmek üzere Bartın'dan yola çıkan dava arkadaşlarımızı taşıyan bir minibüs teessürle ifade etmek isterim ki kontrolden çıkarak şarampole yuvarlanmıştır.

Hüküm Allah'ın, takdir Allah'ındır. Elimizden gelen bir şey yoktur. Vefat eden dava arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralı dava arkadaşlarımıza şifa diliyorum. Vefat eden dava arkadaşlarımızın yakınları daima bize emanet olacaktır. Bartınlı kardeşlerimiz ve camiamızın başı sağ olsun diyorum.


Dünya ne eski dünya, insan ne eski insandır. Kovid-19 salgınının tehlike saçması, küresel çatışmaların artması, siyasi ve diplomatik kutuplaşmaların yumuşama göstermemesi iyimserliğimizi bir hayli gölgelemektedir. İnsanlığı kapanına sıkıştıran meseleler günbegün artmıştır.

Karşımızdaki küresel tablo yüreklere su serpen noktadan çok uzaktır. Uluslararası insani yardım örgütleri yetersiz ve acizdir. BM, 5 ülkenin tekeline girerek onların yayılmacı politikalarına kılıf hazırlamakla meşguldür.

Adaletsizlik ve eşitsizlik korkunç seviyelerdedir. Gelir dağılımındaki astronomik farklılıklar huzur damarlarını tıkamaktadır. Batı ülkelerinin iş birliğini havaya uçuran angajmanları dünyanın önündeki başlıca risktir. Bakın ABD'ye, Avrupa ülkelerine bu karanlık manzaraların iç yüzüne şahit olursunuz. Başta Rusya olmak üzere aynı coğrafya ve kıtayı paylaştığımız ülkelerle ters düştüğümüz sorun alanları vardır.


29 Eylül'de Soçi'de Putin ile 3 saat toplantı yapan Cumhurbaşkanımız Suriye'yi görüşme fırsatı bulmuştur. Rusya ile iş birliği alanlarının uçak motorları, savaş uçakları gibi alanları kapsayacak şekilde genişletmek iki ülkenin de çıkarlarına uygundur. Suriye'de nihai ve sürdürülebilir bir çözüm bulma vakti Sayın Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi gelmiştir.

Rusya Dışişleri Bakanı ve Kremlin Sözcüsü'nün Türkiye'nin Suriye'deki taahhütlerine uymadığını söylemesi çarpıtmadır. Soçi Zirvesi İdlib'in çok ötesine geçerek bütüncül bir perspektife bürünmüş, karşılıklı anlayış ön plana çıkmıştır. Suriye konusu kağıda dökülmüş, defalarca mutabakat sağlanmış bir durumdur.

Birincisi İdlib, ikincisi 5 Mart 2021 mutabakatı ve üçüncüsü PKK/YPG ile Rusya ilişkisidir. PKK'ya, PYD'ye Moskova'da ofis açmasına müsaade eden Rusya'nın İdlib'de terörle mücadele söylemi bize göre inandırıcı değildir. Sözde M4 karayolunun güvenliğini sağlamak üzere Rusya ve Suriye ortaklığı ile bir operasyon bile gündeme gelmiştir. Bu operasyon sonrası oradaki insanların Türkiye'ye kaçması demektir. Buna rıza göstermemiz hayal ötesidir.

S-400 konusunda Türkiye tavizsizdir. Türkiye olarak neyi ne zaman alacağımızın hesabını yalnızca Türk milletine vereceğimizi herkesin bilmesi lazım. ABD yeni yaptırımlarla bizi tehdit ediyormuş, varsın etsinler. Yaptırım var diye Türkiye Cumhuriyeti'nin şeref ve haysiyetini kimseye çiğnetmeyiz. Kimseye bu fırsatı vermeyiz. ABD silah almayın diye ülkemize yaptırım gözdağı verirken, Suriye'nin kuzeydoğusunda ne işler çevirdiğini itiraf edecek dürüstlüğe sahip midir? PKK/YPG'ye bedelsiz silah veriyor da , bizim aldığımız silahlar mı gözüne batıyor. Hainlere mübah olan Türkiye'ye gelince ne hakla haram sayılıyor.

Böylesi bir dönemde CHP Genel Başkanı'nın sözde Kürt sorunundan bahsetmesi tesadüf müdür?

Ülkücülerin varlığından bu kadar mı korkuyorsunuz? Ben Ülkü Ocaklarında yetişmiş bir Genel Başkan olmaktan gurur duyuyorum. Dünyaya bin kez daha gelsem yine Ülkü Ocakları'na giderdim. Ülkü Ocakları'ndan vatan sevdalısı çıkar, yiğit çıkar, adam çıkar. Ülkü Ocakları'ndan bir tek terörist çıkmaz.
ANASAYFA |GÜNDEM |BÖLGESEL |SİYASET |EKONOMİ |SPOR |DÜNYA |SAĞLIK |TEKNOLOJİ |KULİSVAR |BİLİM-EĞİTİM |KÜLTÜR SANAT |MAGAZİN
GİRİŞ SAYFAM YAP| |RSS ÖZET AKIŞI|İLETİŞİM|KÜNYE
Turkuaznet İnternet ve Bilişim Hizmetleri Tarafından Geliştirilmiştir. Tüm hakları saklıdır.