Ali Babacan’ın konuşmasında öne çıkan ifadeler şöyle:
‘Filistin-İsrail meselesi bir insanlık felaketine dönüştü’
“Filistin-İsrail meselesi gerçek anlamda bir insanlık
felaketine dönüştü. Dün Filistin Büyükelçisi Sayın Faed Mustafa ile görüştüm.
Filistin halkı için taziyelerimizi, üzüntülerimizi dile getirdim. Dışişleri
Bakanlığım döneminde ilk yaptığım Orta Doğu ziyaretlerini, Devlet Başkanı Sayın
Mahmut Abbas’la ilk iftar buluşmamızı, o dönemde barış için ortaya koyduğumuz
çabaları konuştuk.“
‘ABD taraflardan birinin gücünü tahkim etmesine yardımcı
olmaktadır‘
“Amerika Birleşik Devletleri’nin şu ana kadar ortaya koyduğu
tutumu kınadığımı belirtmek istiyorum: ABD, sürecin başından beri, çatışmanın
çözümü için değil, taraflardan birinin gücünü tahkim etmesine yardımcı
olmaktadır. Başkan Biden’ın bölge ziyareti, yaşanan insanlık felaketine de
herhangi bir çözüm sunmamıştır. Dünkü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi
toplantısında da Amerika Birleşik Devletleri, çatışmalara ara verilmesi ve
insani yardım ulaştırılmasıyla ilgili karar tasarısını veto etmiştir.
Biliyorsunuz Katar’ın öncülüğüyle, Brezilya’nın sunduğu bir tasarıydı bu. Tek
bir veto var, ağırlıklı oy evet ama tek bir vetoyla bu karar tasarısı kabul
edilmemiştir.“
‘Bu işgal hazırlığı etnik temizlik tehlikesinin
habercisidir‘
“Bağımsız hak örgütleri İsrail’in savaş suçu işlediğine dair
güçlü kanıtlar sunuyor. Kimse terör saldırılarını bahane etmesin. Savaş
hukukuna aykırı davranmak kimsenin haddi değil, kimse kendi yaptıklarına kılıf
uydurmasın. Planlanan işgal uluslararası hukuka uygun değil. Kolektif bir
cezalandırma, masum milyonlara eziyet akla da vicdana da insanlığa da sığmaz.“
‘Türkiye’nin itibarı, Türkiye’nin sözünün gücü eskisi gibi
değil’
“Bu hususta Dışişleri Bakanlığının girişimlerinin kıymetli
ve önemli olduğunu da özellikle belirtmek istiyorum. Türkiye’nin aslında
bölgede barış için önemli bir potansiyeli vardır. Ancak, üzülerek izliyorum ki,
Türkiye’nin itibarı, Türkiye’nin sözünün gücü eskisi gibi değil maalesef.
Unutmayalım bir zamanlar “one-minute” diyerek İsrail’e meydan okuyanlar,
sırtlarını Türkiye’nin ekonomik gücüne ve itibarına dayıyorlardı. Böylece o ses
yüksek çıkıyordu. Saçma sapan, akıl dışı uygulamalarla ekonomimiz
zayıflattılar. Kendi içinde, kendi ürettiği sorunlarla cebelleşen bir
Türkiye’nin, bölgenin sorunlarını çözme gücü, kabiliyeti de doğal olarak
azalıyor.”
‘Bir başsavcı çürümenin resmini çekiyor ve HSK’ya
başvuruyor’
Babacan, geçen hafta gündeme gelen “Adliyede rüşvet çarkı
iddiaları”yla ilgili şunları söyledi “Geçtiğimiz hafta ülkemizin gündeminde
çok vahim bir hukuk skandalı vardı. Aslında olay daha önce olmuş, ama kamuoyu
bir gazetecinin haberiyle öğrendi. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı’nın
Hakimler ve Savcılar Kurulu’na verdiği dilekçe ile yargı içinde çete ve
çetecikler oluştuğuna ve bir rüşvet çarkı bulunduğuna ilişkin bir şikayet
dilekçesi sundu. Türkiye’nin en büyük adliyesinin, İstanbul Anadolu Adliyesinin
Başsavcısı tarafından, hem de kendi çatısı altında çalışan insanlarla ilgili
bir başvurusu söz konusu. Bir başsavcı çürümenin resmini çekiyor ve resmen
yazıyla HSK’ya başvuruyor.”
‘Anadolu Adliyesi Başsavcısının iddiaları herkesi ayağa
kaldırmalıdır‘
“(Başsavcı) isim isim bazı yargı mensuplarından söz ediyor.
İş insanı kimliği ile bildiğimiz kişilerin davaları ile ilgili, sözde gazeteci
diyebileceğimiz birinin davasıyla ilgili müdahaleden bahsediyor. Bu iddiaların
konuşulması, hele hele Anadolu Adliyesinin Başsavcısı tarafından söylenmesi,
ülkedeki herkesi ayağa kaldırmalıdır. Bunlar hukuk devletinde olur mu? Böyle
iddialar söz konusu iken Türkiye’deki hiçbir meselenin çözülmesini beklemeyin,
çözülmez, çözülemez.“
‘Öngörüleri bir ay içinde geçersiz hale gelen bir Orta
Vadeli Plan var’
Babacan, 12. Kalkınma Planı ve 2024 Bütçe Tasarısına dair de
şöyle konuştu “12. Kalkınma Planı ve 2024 Bütçe Tasarısı Türkiye Büyük Millet
Meclisi’ne sevk edilmiştir. Bu aşamada şunu belirtmek isterim ki hukukla,
kurallarla, planlarla, programlarla kendisini bağlamak istemeyen Sayın
Erdoğan’ın işbaşında olduğu bir yönetimden ülkemizin köklü sorunlarını
çözecek, bütüncül, tutarlı, akla ve bilime dayalı bir plan beklemek mümkün
değildir. Daha yeni açıkladıkları Orta Vadeli Program piyasalara yön ve güven
vermeyi başaramadı. Öngörüleri bir ay içinde geçersiz hale gelen bir OVP’den
bahsediyoruz.”
‘Yerimizi bir basamak ilerletmek, bu mu vizyon?’
“Bu yönetim, Türkiye’nin dünya ekonomileri içindeki
sıralamasını “piyasa kurlarıyla hesaplandığında” 2022 yılında 19. Sıraya
düşürmüş durumda. Şimdi bir algı operasyonuyla, ”satın alma gücü paritesini”
kullanarak Türkiye’yi dünyanın 10. ekonomisi yapacağız diyorlar. Bu hesapla
Türkiye şu anda zaten dünyada 11. sırada. Bu mu vizyon?”
‘Herkese tasarruf nasihatı veren Erdoğan’ın Külliye bütçesi
34 milyon’
“Herkese tasarruf nasihatı veren Sayın Erdoğan’ın
Cumhurbaşkanlığı bütçesinde hiçbir fedakârlık görmüyoruz. Günlük 18 milyon olan
bu yılki (2023) Cumhurbaşkanlığı bütçesinin önümüzdeki yıl (2024) 34 milyona
çıktığını görüyoruz. Hani fedakârlık?”
‘Fahiş fiyatlarla mücadele edecek bu kadrolara önerim…
’
“Fahiş fiyatlarla mücadele için Ticaret Bakanlığına 1500
kişi alınıyormuş. Allah Allah… Benim tavsiyem, fahiş fiyatlarla mücadele edecek
bu kadrolar, ilk iş olarak vergileri, harçları ve kamu fiyatlarını acımasızca
artıran kamu kurumlarıyla mücadele etsinler. Bu zamların, vergi artışlarının
talimatını bizzat kim veriyor? Vergi artışları resmî gazetede yayımlanırken
altına Sayın Erdoğan imza atmıyor mu?”