Milyonlarca çalışan için artık tek ücret haline gelen asgari ücret belli oldu. Yaklaşık 1 aydır tarafların görüşmesi sonucunda 3 bin 100 ila 3 bin 900 lira rakamları telaffuz edilirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022 yılında uygulanacak asgari ücreti 4 bin 250 lira olarak açıkladı. Asgari ücretten alınan gelir vergisi ile damga vergisini kaldırdıklarını da açıklayan Erdoğan “İşverenleri 450 liralık ilave yükten kurtarmış bulunuyoruz” dedi.
Açıklanan asgari ücretin yankıları hem ekonomistlerin hem de iş dünyasının da gündemindeydi. Bugün bakıldığında asgari ücretin karşılığı sadece özel sektörde yankı bulurken, yapılan bu artışın ‘seçim hareketi’ olduğu tartışıldı. Öte yandan geçen yıllara da bakıldığında yapılan artışa rağmen ücretin dolar karşısında eridiği de görüldü. Ancak faiz kararıyla birlikte değeri düşen TL nedeniyle çalışanların alacakları ilk günden buharlaşmaya başladı. Sosyal medyada ‘Hükümet kaşıkla verdi ama kepçeyle alıyor’ değerlendirmeleri yapıldı. Asgari ücretin karşılığının bu yılbaşında 381 dolar seviyesindeyken son kurla 274 dolara gerilemesi dikkat çekti.
Erdoğan asgari ücret açıklamasında TL’deki değer kaybına da değinerek “Şu anda bazı sıkıntılar var bu sıkıntıları da evvel Allah en kısa zamanda aşacağız. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Kimse ne işveren üzerinden ne de çalışan işçi üzerinden herhangi bir spekülasyona girmemeleri. Bunların da istismarını yapmamalı. Yok geçmişte dolar şuydu doların o olduğu dönemden hesabı dolar üzerinden yaparak şuanda da asgari ücreti tespit etmek gerekir gibi yaklaşımlar bir defa bu ülkenin şu anki çalışan işveren istismarından başka bir şey değildir. Bunlara sormak lazım sizin geçmişinizde acaba siz Türk Lirası’nın olduğu bu ülkede dolarla mı çalıştırıyordunuz bu insanları. Bu tür spekülasyonlara gerek yok. Bizim paramız bellidir o da Türk lirasıdır. Ve biz Türk Liramızı yedirmeyeceğiz” sözlerini kaydetti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ise “Şu anda 6 milyon 90 bin kişiyi ilgilendiren bir konu. Sadece onlarla sınırlı değil, bütün ücretli bireylerin de belli bir sıralamayla etkileyen temel ücret durumuna gelmiştir” ifadelerini kullandı.
‘MAAŞLAR ARTMIŞ ALIM GÜCÜ ÇAKILMIŞ’
Asgari ücretin 4 bin lira üzerine çıkarılacağını ve bunun bir işe yaramayacağını daha önce de sosyal medya hesabından paylaşan ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş “Tahminim, asgari ücret 4 bin TL üstüne çıkarılır. Büyük zam yapıldığı söylenir. Bazı ekonomi ve finans bilmeyen asgari ücretliler önce sevinirler, sonra artan maaşları ilk önce gıda ürünleri almaya giderler. Ocak-şubat gibi gıda ürünlerinin fiyatı uçar. Sonra bir bakarlar ki 2 yıl önce 2 bin TL maaşları ile çok daha fazlasını alabiliyorlarmış” ifadelerini kullanmıştı. 2022 yılı asgari ücretin belli olmasından sonra tekrar açıklama yapan Demirtaş “Maaşları artmış ama alım güçleri çakılmış... Keşke haksız çıksam ama maalesef haklı çıkacağım. Aynen dediğim gibi asgari ücret 4 bin 250 TL oldu! Şimdi asgari ücretliler: 2 ay içinde bu parayla geçen yıla göre çok daha az mal ve hizmet alabildiklerini görecekler. İlk tahminim gerçekleşti. İkinci tahminim de 2-3 ay sonra gerçek olur” dedi.
‘ORTA SINIFIN ÇÖKÜŞÜNE TANIK OLACAĞIZ’
Hükümetin açıkladığı asgari ücret oranının yanı sıra temel sorunun işverenin ne kadar artış yapacağı olduğunu aktaran ekonomist Uğur Gürses sosyal medyadan yaptığı değerlendirmede “İşverenler acaba 4 bin 250 TL üzeri ücret alanlara ne kadar yıllık artış yapacak? Temel soru bu. Orta gelir grubunun, orta sınıfın aşağı çöküşüne tanık olacağımız çok açık. Asgari ücretin, bu yaratılan kartopu enflasyon ortamında üçer aylık belirlenmesi çok büyük bir gereklilik olacak” paylaşmını yaptı.
‘CUMHURİYET TARİHİNDE ATILMAYAN ADIMLAR ATILDI’
Türk-İş Genel Sekreteri Nazmi Irgat “Zorlu bir sürecin sonuna geldik. Çalışmalarımızı da tamamladık. Sayın bakanım da sayın cumhurbaşkanımıza takdir etti. Takdir sayın Cumhurbaşkanımızın. İyi bir çalışma yaptığımızı düşünüyorum. Yaptığımız çalışmanın emekçileri tatmin edeceğini düşünüyorum. Asgari ücretle çalışanların dışında tüm emekçileri de yakinen ilgilendiren bir takım kazanımlarımız olduğunu da kısaca ifade edeyim” sözlerini kaydetti. TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol “Biz diyoruz ki çalışan olmadan esasında işveren olmaz, işveren olmadan da çalışan olmaz devlet olmadan da her ikisi de olmaz. Oldukça pozitif ortamda giden gelen farklı görüşler vardı. Hem işverenlerin maliyetini azaltabilmek hem çalışanlara doğrudan katkı sağlamak adına cumhuriyet tarihinde olmayan bazı adımlar attığını da memnuniyetle görüyoruz” dedi.
‘TÜRKİYE UCUZ EMEK ÜLKESİ OLMAYA DEVAM EDECEK’
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) açıklanan 4 bin 250 TL’lik asgari ücret oranına tepki gösterdi. DİSK’ten yapılan açıklamada “Ortada gerçek anlamda zam yoktur. Asgari ücret artışı, pahalılıkla yaşanan alım gücü kaybını dahi telafi etmekten uzaktır” dendi. DİSK’ten yapılan açıklamada dolardaki yükselişe dikkat çekilerek “Ocak 2021’de asgari ücret 386 dolara karşılık geliyordu. Bugün açıklanan zamlı 2022 asgari 275 dolara karşılık geliyor. Emekçiler zamlı asgari ücretle bile 110 dolar civarında kayba uğramıştır. Asgari ücrete günlük 47,5 TL zam yapıldı. Bu zam bu korkunç pahalılıkta emekçilerin derdine derman olmaz. Ülkemizin içinden geçtiği derin ekonomik kriz, TL’de yaşanan büyük değer kaybı ve yaşanan korkunç pahalılık dikkate alınmadan asgari ücret artış oranını konuşmak anlamlı değildir. Açıklanan asgari ücretle geçinmek mümkün değildir. Ortada gerçek anlamda zam yoktur. Yaptığımız hesaplamaya göre Kasım 2021 için dört kişilik bir ailenin asgari geçim tutarı 10 bin 700 TL civarındadır. Türkiye bu asgari ücretle de ucuz emek ülkesi olmaya devam edecektir” açıklamasını yaptı.
GELİR VE DAMGA VERGİSİ KALDIRILDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Son 50 yılın en yüksek rakamını ifade eden asgari ücret artışı yüzde 50 seviyesinde gerçekleşmiştir. Yeni asgari ücretin çalışanlara, işverenlere, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. TC’nin anayasasında belirtildiği şekilde demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu bir ifadesi olan bu artışla çalışanlarımızı fiyat artışları karşısında ezdirmeme kararlılığımızı ortaya koyduğumuza inanıyorum. Ülkemizin içinden geçtiği şu zor dönemde elbette çalışanlarımız elbette çok daha fazlasını hak ediyor. Çalışan olmadan tabii ki işveren de olmaz. İşveren olmadan bu sefer de çalışan olmaz. Son dönemde döviz kurundaki dalgalanma ve buna bağlı fahiş fiyat artışlarıyla ortaya çıkan belirsizliğe de en kısa sürede son vermekte kararlıyız. Asgari ücrette tarihi bir artışı gerçekleştirirken bunun işveren üzerindeki yükü azaltacak adımları da ihmal etmedik. Ülkemizde onlarca yıldır asgari ücretin vergiden muaf tutulması tartışmaları yaşanmıştır. Yeni asgari ücret düzenlemesiyle birlikte on yıllardır konuşulan işte bu özlemi de hayata geçiriyoruz. Asgari ücretten alınan gelir vergisi ile damga vergisini kaldırıyoruz. İşverenleri 450 liralık ilave yükten kurtarmış bulunuyoruz” diye konuştu.
‘YILDA 3 KEZ BELİRLENMELİ’
Ekonomist Mustafa Sönmez komisyonun 4 bin TL’yi benimsediğini, üstünü Cumhurbaşkanı’na bıraktığını belirterek “Enflasyon şubat-martta TÜİK verisiyle yüzde 50. Asgari ücret yılda 3 kez belirlenmeli. Dolarla asgari ücret hesaplanmasına kaşını çatarsın ama 5’li çeteye dolarla garantiler verirsin, dövize endeksli milyarlar borçlanırsın” dedi. Ekonomist Doç. Dr. Baki Demirel ise asgari ücrete yapılan zammın yetersiz olduğunu ifade ederek “Bu elbette yetersiz. Ancak diğer ücretli kesimlere de bu oranda ve daha üstü oranda artış yapılmalıdır. Aksi durumda yoksulluğun yaygınlaşması önemli bir sorun olmaya devam edecektir. Para politikası altında bu süreç hızlanıyor” değerlendirmesini yaptı.
‘YÜZDE 50 ARTIŞA RAĞMEN 275 DOLAR’
Merkez Bankası’nın üst üste faiz indirimleri ve ekonomi yönetiminin yanlış politikaları yüzünden rekor kıran kur asgari ücretin erimesine neden oldu. Yılın başında 385 dolar olan asgari ücret yapılan yüzde 50 zamma rağmen 275 dolara geriledi. Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan konuya ilişkin yaptığı açıklamada “2021 yılı başında 384 dolar olan asgari ücret yüzde 50’lik ‘artışla’ 275 dolar oldu” dedi.